geçmiş
Türkçe
değiştirSöyleniş
değiştir- Heceleme: geç‧miş
Ad
değiştirgeçmiş (belirtme hâli geçmişi, çoğulu geçmişler)
- bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi
- Onlar bu davranışlarıyla geçmişte sadece huzursuzluk yarattı. - N. Cumalı
- arkada kalan hayat
- Perde perde örtülü olan eski bir geçmişten kulaklarına garip bir fısıltı gelmişti. - O. C. Kaygılı
- birinin ölmüş ana, baba ve yakınları
- Senin de yedi göbek geçmişine rahmet okusun ha? - M. Ş. Esendal
Çekimleme
değiştirgeçmiş adının çekimi
Deyimler
değiştirTüretilmiş kavramlar
değiştirÇeviriler
değiştirçeviriler
|
Ön ad
değiştirgeçmiş (karşılaştırma daha geçmiş, üstünlük en geçmiş)
- geçme işini yapmış
- zaman bakımından geride kalmış
- (halk ağzı) (Sivas ağzı) ihtiyarlamış, kocamış
- (halk ağzı) (Sivas ağzı) fazla kavrulmuş
Çeviriler
değiştirçeviriler
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "geçmiş" maddesi
Atasözleri
değiştirEylem
değiştir- geçmek (eylem) sözcüğünün bildirme kipi belirsiz geçmiş zaman basit üçüncü tekil şahıs olumlu çekimi
Türkmence
değiştirAd
değiştirgeçmiş
Kaynakça
değiştir- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.