Türkçe

değiştir

sokmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi sokar)

  1. içine veya arasına girmesini sağlamak
  2. bir yere girmesini sağlamak, içeri almak
    Bizi içeriye aldı ve küçük bir odaya soktu. - F. R. Atay
  3. bıçak, çakı, iğne vb. batırmak, saplamak
  4. böcek, zehirli hayvan iğnesini batırmak veya ısırmak, zehirlemek
    Otların arasında bacaklarını yılan sokar. - R. N. Güntekin
  5. yasak bir malı gizlice getirmek veya götürmek
    Ülkeye kaçak eşya sokmak.
  6. belli etmeden kötü bir malı vermek
    Satıcı, elmaların çürüklerini sokmuş.
  7. konuşma sırasında bir sözü, soruyu veya düşünceyi söyleyivermek
    Asım fikrini birçok sözlerle sağlamlamaya uğraşırken araya: -Olmaz mı? Ne dersiniz?- gibi sualler soruyor, cevap istiyordu. - R. H. Karay
  8. dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek

Çekimleme

değiştir

Deyimler

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Türkmence

değiştir

sokmak

  1. uzatmak

Kaynakça

değiştir
  • Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.