sokmak
Türkçe
değiştirEylem
değiştirsokmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi sokar)
- içine veya arasına girmesini sağlamak
- bir yere girmesini sağlamak, içeri almak
- Bizi içeriye aldı ve küçük bir odaya soktu. - F. R. Atay
- bıçak, çakı, iğne vb. batırmak, saplamak
- böcek, zehirli hayvan iğnesini batırmak veya ısırmak, zehirlemek
- Otların arasında bacaklarını yılan sokar. - R. N. Güntekin
- yasak bir malı gizlice getirmek veya götürmek
- Ülkeye kaçak eşya sokmak.
- belli etmeden kötü bir malı vermek
- Satıcı, elmaların çürüklerini sokmuş.
- konuşma sırasında bir sözü, soruyu veya düşünceyi söyleyivermek
- Asım fikrini birçok sözlerle sağlamlamaya uğraşırken araya: -Olmaz mı? Ne dersiniz?- gibi sualler soruyor, cevap istiyordu. - R. H. Karay
- dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek
Çekimleme
değiştirsokmak eyleminin çekimi
Deyimler
değiştirÇeviriler
değiştirçeviriler
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "sokmak" maddesi
Türkmence
değiştirEylem
değiştirsokmak
Kaynakça
değiştir- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.