Ayrıca bakınız: Yaş, yas

Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle
IPA(anahtar): /ˈjɑʃ/
Heceleme: yaş
Eski Türkçe jash (jash)

yaş (belirtme hâli yaşı, çoğulu yaşlar)

Vikipedi
Vikipedi
yaş hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
  1. bir kurum, bir kuruluş, düzen v.s.'nin kurulduğundan bu yana geçen zaman, sin
    Yetmiş beş yaşına basan Türkiye Cumhuriyeti.
  2. doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman
    Yaş otuz beş, yolun yarısı eder. - C. S. Tarancı
  3. hayatın çeşitli evrelerinden her biri, çağ
    Kızımızı yetiştirdik bu yaşa getirdik. - M. Yesari
  4. (fizyoloji) gözyaşı
    Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - H. S. Tanrıöver
  5. (meteoroloji) bir kurulduğundan oluşmaya başladığı günden bugüne kadar geçirdiği zaman süresi

Çekimleme

düzenle

Deyimler

düzenle

Çeviriler

düzenle

yaş (karşılaştırma daha yaş, üstünlük en yaş)

  1. suyunu, canlılığını kaybetmemiş, kurumamış, kurutulmamış
  2. ıslak, nemli, rutubetli
  3. (argo) kötü
    Bugün işler yaş.
  4. (argo) zor

Eş anlamlılar

düzenle
  • (suyunu, canlılığını kaybetmemiş, kurumamış, kurutulmamış): taze

Zıt anlamlılar

düzenle

Deyimler

düzenle

Çeviriler

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Atasözleri

düzenle

Azerice

düzenle

Çağatayca

düzenle

Gagavuzca

düzenle

Söyleniş

düzenle
Heceleme: yaş
Eski Türkçe jash (jash)

yaş

  1. yaş

Kaynakça

düzenle
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki

Kırım Tatarcası

düzenle

yaş

  1. Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman
    Mecit 13 yaşını toldırdı.
    Oğlum 13 yaşında.

yaş

  1. canlılığı devam eden
    yaş terek
    yaş ağaç
  2. genç
    yaş aqay
    genç erkek
  3. ıslak, nemli, rutubetli
    yaş urba
    ıslak elbise

Eş anlamlılar

düzenle

Tatarca

düzenle

yaş

  1. genç

Kaynakça

düzenle
  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.