örmek
Türkçe
düzenleSöyleniş
düzenle- Heceleme: ör‧mek
Eylem
düzenleörmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi örer)
örmek hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- (dokuma) iplik, yün, tel, saz v.s.'ni birbirine dolayarak veya geçirerek işlemek veya tezgâhta dokumak
- Balık ağı örerken, ağları tamir ederken okur o! - S. F. Abasıyanık
- (dokuma) kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak
- Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm. - B. Felek
- saç, yele v.s. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak
- Kız, saçlarını örmüş.
- (mühendislik) duvar yapmak veya onarmak
- Bu duvarı iki günde ördüler.
- estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak
- Bu yeni zevke göre şiir ve nesir örenler yok. - Y. K. Beyatlı
- müzik, edebiyat v.s.'nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak
- Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz. - A. Ş. Hisar
Deyimler
düzenleÇeviriler
düzenleçeviriler
|
Kaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "örmek" maddesi
Çağatayca
düzenleEski Türkçe
düzenleBu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.
Eylem
düzenleKaynakça
düzenle- KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.