Türkçe

değiştir

Söyleniş

değiştir
IPA(anahtar): /kaj.ˈmac/
Heceleme: kay‧mak

kaymak (belirtme hâli kaymağı, çoğulu kaymaklar)

 
Çilek üzerine kaymak
  1. bir şeyin en iyi ve seçkin bölümü
  2. sütü yayvan kaplar içinde ve hafif ateşte tutarak elde edilen koyu, yağlı öz
  3. yağmur ve selden sonra toprağın üzerinde kalan özlü tabaka
  4. (süt ürünleri) sütün veya yoğurdun yüzünde zar durumunda toplanan, açık sarı renkli, koyu yağlı katman, krema

Çekimleme

değiştir

Alt kavramlar

değiştir

Atasözleri

değiştir

Deyimler

değiştir

Kelime birliktelikleri

değiştir

Türetilmiş kavramlar

değiştir

Benzer kelimeler

değiştir

Çeviriler

değiştir

Ek okumalar

değiştir

Köken 2

değiştir
kayma + -k

kaymak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi kayar)

  1. anlamı değişmek
    Bazen kelimeler başka anlamlara kayar.
  2. cinsel ilişkide bulunmak
  3. durum değiştirmek
  4. düz, ıslak, donmuş veya kaygan bir yüzey üzerinde sürtünerek kolayca yer değiştirmek
    Sol tekerlekler küçük bir hendeğin içine kaydı. — O. C. Kaygılı
  5. görüş, düşünce veya tutumunu değiştirmek
  6. kaygan yüzey üzerinde birdenbire dengesini yitirmek
  7. kurtulmak
  8. yağışların etkisiyle toprağın alt tabakasının gevşemesi sonucu üst tabaka oynamak

Çekimleme

değiştir

Zıt anlamlılar

değiştir

Türetilmiş kavramlar

değiştir

Çeviriler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Çağatayca

değiştir
Eski Türkçe qan-aq(qan-aq)
  1. şaşı göz
  2. (süt ürünleri) kaymak
  1. taymak, zal etmek

Gagavuzca

değiştir
Eski Türkçe qan-aq(qan-aq)

kaymak

  1. (süt ürünleri) kaymak

Kaynakça

değiştir
  • Etymological Dictionaries - Andras Rajki
  • KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.