Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle
IPA(anahtar): patlaˈmac

Heceleme

düzenle
Heceleme: pat‧la‧mak

patlamak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi patlar)

  1. nesneler, basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek
    Dinamit patladı.
  2. yırtılıp açılmak
    Gözlerim gene ayakkabılarıma kaydı, yanları patlamıştı. - O. Kemal
  3. yarılmak
    Fukaranın hem sağ bileği çıkmış hem davulu patlamıştı. - R. N. Güntekin
  4. görünür durum]a gelmek, ortaya çıkmak, yeşermek
    Tomurcuklar patladı.
  5. top, taşıt lastiği vb. şeyler değişik nedenlerle havası inmek
  6. ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek
    Harp patlıyor ve askerlere edebiyatçılık, edebiyatçılara askerlik yapmak düşüyor. - N. F. Kısakürek
  7. çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek
    Sanıyorum ki istimi fazla gelmiş kazanlar gibi hırslarından patlayacaklar. - O. C. Kaygılı
  8. aşırı tepki göstermek
  9. ansızın bir gürültü duyulmak
  10. herhangi bir durum veya değerin yitirilmesine yol açmak, mal olmak

Deyimler

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle

Eski Türkçe

düzenle
Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.
  1. kolalamak
  2. mayalı bir tortu ile tortulamak