baş
Türkçe
düzenleSöyleniş
düzenleAd
düzenlebaş (belirtme hâli başı, çoğulu başlar)
- başlangıç
- Ay başı. Hafta başı. Satır başı. Yılbaşı.
- bir şeyin genellikle toparlakça ucu
- Avucumuzun içinde sakladığımız sigaraların yanmış ucu ile fitillerin başını yaktık. — F. R. Atay
- bir şeyin uçlarından biri
- Merdiven başında beni çağırdı. — A. Kutlu
- bir şeyin çevresi veya yakını
- Güzel bir sonbahar havasında şair, havuz başına uzanır gibi oturmuş, güneşleniyordu. — A. Kabaklı
- bir topluluğu yöneten kimse
- Cumhurbaşkanı devletin başıdır. — Anayasa
- esas, temel
- Gücün, erdemliğin, bilimin, her şeyin başı paradır, para. — H. E. Adıvar
- güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş derecenin en yükseği
- Başa güreşmek.
- önem veya yönetim bakımından ileride olan, en önemli, en üstün" anlamlarında birleşik kelimeler yapan bir söz
- Başbakan, başçavuş, başhekim, başkent, başöğretmen, başpehlivan, başrol, başsavcı.
- (anatomi) insanda ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız v.s. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm
- (coğrafya) arazide en yüksek nokta
- Dağın başı. Tepenin başı.
- (denizcilik) deniz teknelerinde ön taraf
- (hukuk) sarraflık hakkı
- (patoloji) çıban
- (yiyecekler) kasaplık hayvanda ve bâzı yiyecekte adet
- Yirmi baş koyun. Üç baş soğan.
Çekimleme
düzenlebaş adının çekimi
Atasözleri
düzenleanatomi
Deyimler
düzenleanatomi
Kelime birliktelikleri
düzenleanatomi
Türetilmiş kavramlar
düzenleanatomi
Çeviriler
düzenlebaş
|
Kaynakça
düzenle- Türk Dil Kurumuna göre "baş" maddesi
Ek okumalar
düzenle- Vikipedi'de baş
Azerice
düzenleEski Türkçe
düzenleBu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.
Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:
- Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Eski Türkçe alfabesinde yazılmamıştır.