yemek
TürkçeDüzenle
SöylenişDüzenle
Köken 1Düzenle
- Osmanlı Türkçesi یمك (yemek) sözcüğünden devralındı, o da Ana Türkçe *jē- (“yemek”, eylem) sözcüğünden, yukarıdaki Köken 1'e bakın (yeme + -k).
AdDüzenle
yemek (belirtme hâli yemeği, çoğulu yemekler) -ği
- günün belli saatlerinde yenilen besin
- yemek yeme, karın doyurma işi
- Yemekten sonra gocuğuna sarar, yatırırdı beni. - N. Cumalı
- konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
- Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu. - F. R. Atay
- (gastronomi) yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek
- Yemekten sonra lokantalı vagondan birer de kahve getirttiler. - M. Ş. Esendal
ÇekimlemeDüzenle
yemek adının çekimi
Üst kavramlarDüzenle
DeyimlerDüzenle
Türetilmiş kavramlarDüzenle
|}
ÇevirilerDüzenle
çeviriler
|
Köken 2Düzenle
- Osmanlı Türkçesi یمك (yemek, eylem) sözcüğünden devralındı, o da Ana Türkçe *jē- (“yemek”, eylem) sözcüğünden devralındı
EylemDüzenle
yemek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi yer) -r
- ağızda çiğneyerek yutmak
- Adam o kadar çabuk yiyor ki, hizmetçi ekmek yetiştiremiyor. - B. Felek
- aşındırmak, delmek, kemirmek, oymak
- Neclâ, onun böyle kendinden geçercesine çalıştığını gördükçe üzüntüden tırnaklarını yiyor. - H. Taner
- ısırmak
- Sivrisinekler çocuğun kollarını yemiş.
- batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak
- hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
- Kendini topladı ama fena yerinden gagayı yedi sanırım... - Memduh Şevket Esendal
- hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek
- Haram yemek. Rüşvet yemek.
- harcamak, tüketmek, bitirmek
- Mirası sen yedin, zahmeti ben çekiyorum diye latife ediyordu. - Memduh Şevket Esendal
- yasal yoldan cezalandırılmak
- birine alacağını vermemek, ödememek
- Bu adam benim yüz bin liramı yedi.
- başkasının parasını harcamak
- Dalkavuklar çok parasını yemişler.
- harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek
- Yapımına başlanan bu yapı günde 5 ton çimento yiyor.
- (mecaz) sürekli üzmek, tedirgin etmek
- Bu dert beni yiyor.
- (argo) gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek
- (argo) kandırmak
- Bizi yemek sana mı kaldı?
ÇekimlemeDüzenle
yemek eyleminin çekimi
ÇevirilerDüzenle
çeviriler
|
KaynakçaDüzenle
- Türk Dil Kurumuna göre "yemek" maddesi