Kullanıcı : Saltinbas/yörük
1 - abari-abaru-abalı 1-Hayret edildiğinde, azımsığında söylenir, 2-Abartmak için söylenir, 3-Utanılacak bir durumu anlatmak için kullanılır
2 - abo 1-Hayret etmek, 2-halayda hep bir ağızdan hey anlamında söylenir
3 - aga Abi
4 - ağarı Taraftan, yönden "Aşağıdan ağarı geliyor."
5 - ağıt yakmak Ölen birinin ardından ağıt sözleri söylemek
6 - ağız Yavrulayan hayvanın ilk sütü
7 - ağzı pek Sır tutan, ketum
8 - ağzını ayırmak Bir iş tutmadan etrafına bakınmak
9 - ağız davırtısı Birisinin söylemeye çalıştığı şey, ifade edilmeye çalışılan söz
10 - alabacak Kovcu, dedikoducu
11 - alaş kıvrımına vurmak Tetikte beklediği halde uyuyormuş görüntüsü vermek
12 - alaşeker Genelde yer fıstığı ile bereber yenen, mevlana şekerinin malzemelerinden yapılan üzerinde beyaz ve kırmızı renkler olan şekerleme türü
13 - alavıcırık bozduman Yörüklerin göçe başlama anındaki telaşlı hareket görüntüsü
14 - alehe Al aha, al işte
15 - alengirli Karmaşık, anlaşılmaz
16 - alıcı kuş Kartal, şahin, atmaca
17 - alık Çamaşır, giysi
18 - alımını almak Hakkını almak
19 - almes Pembe
20 - amalamak Tırmanmak, ağmak
21 - amel İshal
22 - an 1-İki bacak arasındaki açıklık 2-Şalvar, pantolon, külot arası
23 - anağız Babanın anasının adını taşıyan kız
24 - anarya Geri
25 - andaç Hatıra
26 - ansıtmak Hatırlatmak, aklına getirmek, hissettirerek hatırlamaya zorlamak, anımsatmak
27 - apalamak Emeklemek
28 - apbacık-anappak Bembeyaz
29 - aptal Davulcu, çingen, isteyici, dilenci
30 - arap Kara yılan
31 - arasat dağında kalasıca İlenç
32 - argaç Çul savan gibi şeyler dokunurken enlemesine atılan ip
33 - arkıt Çadırda kullanılan kalın uzun kamış
34 - arlık Seğlemeciye ya da falcıya verilen para
35 - asker kınası Askere gidecek olan gencin ellerine vatana kurban olması için yakılan kına ve yapılan şölen
36 - aslanağzı Türlü renleri olan patlıcan gibi odunsu bitkilerin özlerini emerek beslenen asalak bir ot
37 - asortik Sosyetik
38 - aşıtlamak Fırsat kollamak, gözetlemek
39 - atannaşmak Kırıcı şekilde tartışmak, kavga etme aşamasına gelmek
40 - atımüğzer Pülvarizatör, ilaçlama makinası
41 - atkı töreni Düğün ve nişa takı töreni
42 - atrun Tömbeki tütününden çeşitli baharatlar karıştırılarak yapılan ve bir tutam şeklinde dudakla diş arasına konan madde
43 - avadanlık Tarım alet edavatlarının bakım tamir takımı
44 - avcarlamak Pişirilecek eti katkı maddeleri ile hazırlamak
45 - avrat ağızlı 1-Sözünün eri olmayan, 2-kılıbık
46 - avsun Üfürük, büyü
47 - ayak suyu Tarla sulamada tarlaya fazla gelen suyun tarla dışına akıtılan bölümü
48 - ayak yolu Tuvalet , hela
49 - ayakcak Ayak konulacak yer, ayaklık
50 - aydaş Zayıf , çelimsiz
51 - aydınlı Kulak yörüklerine verilen ad
52 - ayeğen Büyüğün küçüğe hafif kızarak hitabı
53 - ayıkmak Kendine gelmek, ayılmak
54 - ayın aydını Ay ışığı
55 - ayıtlatmaz Misket oyununda misketin çevresinin temizlenemeyeceğini anlatır
56 - aymaşmak Sarılmak, tebelleş olmak, üstüne abanmak
57 - babalını çekmek Günahını üstüne almak
58 - babıç Terlik
59 - badamak(bağdamak) Eğreti olarak kabaca dikmek, teyel
60 - badırdamak Söylediği anlaşılamamak
61 - badırık gibi Çok ekşi
62 - bağaz Kadınların birbirlerine hitabı; "Nerede kaldın bağaz?"
63 - bağcak Bağlama ipi
64 - bağda atmak Güreşte sarma atmak, bağdalamak
65 - bağırtlak Bebeklerin yemek yerken üstüne yemeğin dökülmesini önleyen bez
66 - bahta bakan Bukelemun
67 - bal dudak Kalın dudaklı
68 - baldıran Yaprakları zambak yaprağına benzeyen acı ve zehirli ot, ağı
69 - balgama(bulgama) Yağsız tatsız bulamaç
70 - bambıl Buğday, mercimek gibi tahıllara zarar veren haşere
71 - banadura Domates
72 - bırma Şeker sucuğu
73 - bırma lamba Florasan
74 - baş kertmek Başını öne doğru sertçe eğip kaldırmak, "alacağın olsunSana sorarım"anlamında hareket.
75 - başarat Beceri
76 - başı kel olmak Gebe kadının mide bulantısı ile beliren rahatsızlığı
77 - başşak Ürün toplıktan sonra geride kalan artık
78 - batmak Acımak, batar gibi ağrımak
79 - bayakı Oldukça, hayli, epey
80 - bayır bayır yanmak Çok ateşi olmak
81 - bazı Çul dokuma tezgahı olan ıstarın bir bölümü
82 - bazlama Sıkma yapmak için açılmış pişmiş hamur
83 - beer Geçmiş zamaki değer
84 - bekileme Sağlamlaştırma, sıkıştırma, pekiştirme
85 - bekitmek(berkitmek) Sinirlenerek vurmak
86 - bel suyu Meni, sperm
87 - belemek Çocuğu kundaklamak
88 - beli ayrılmak Çok şiddetli bel ağrısı çekmek
89 - belinlemek Uyku anında irkilmek
90 - belli Konulmuş işaret
91 - belmek-pölmek Bölmek
92 - bene Bana
93 - beserek Tülü devenin erkeği
94 - besleme Evlatlık
95 - beştaş Misket büyüklüğünde beş adet taşla oynanan çocuk oyunu
96 - bıdırdamak Kısık sesle kendi kendine çekişmek, anlaşılmaz şekilde konuşmak
97 - bıkın 1-Boğum 2-bükülen yerlerin iç tarafı 3-el ve ayak parmaklarının arası
98 - bi elemet Çok fazla, gırla
99 - bicik Meme
100 - biciklemek Tekerlek lastiğinin bir noktadan dişa doğru meme başı büyüklüğünde şişmesi, fındıklamak
101 - biciklik Sütyen, dişi koyun ve keçinin memesini çalı, diken, sinek ve böcek gibi zararlılardan korumak, kuzu ve oğlağın gereğinden fazla süt emmesini önlemek için memeye giydirilen kese
102 - bider(biter) Tohumluk
103 - bidik Bir yaşında deve yavrusu
104 - bilyeli Tahtaya rulman tekerlek yapılarak oynanan bir çeşit kay kay
105 - bir evel önuç Bir an önce
106 - biregidi Hemen acilen, anında(genelde küfürden önce söylenir)
107 - biseğel Bir miktar, birkaç
108 - bist Kediyi kovma sözü
109 - bisten Kedi
110 - bişşek Yayık yayma aracı
111 - bitik Yapışık
112 - bizziklemek-bizlemek Dürtmek, karıştırmak
113 - bocut Su kabı
114 - bodan 1-Deve yavrusu, 2-küçük kazma
115 - bodu bodu (dodu dodu) Yağmur yağması için yağmurluk giyerek üzerine çanlar asıp çocukların önünde sağa sola koşturan, ev ev dolaşıp yiyecek toplayan , yağmur yağdırma törenini gerçekleştiren adam
116 - boduk Deve yavrusu, bidik
117 - boğarsak(boğasak) Dişi sığırda cinsel ve üreme arzusu
118 - boğazınız olsun(onsun) Afiyet olsun
119 - bohçacı Sırtında taşıdığı bohçada incik boncuk satan çingene kadın
120 - bok sepeti Küfe
121 - bokboğaz Pisboğaz, abur cubur nebulursa yiyen
122 - bortlacı Devede gebelik
123 - bortlamak Devenin doğurması
124 - borum bozu Yel, osuruk
125 - bostan Salatalık, hıyar
126 - bostancık Kasıkta iç tarafta bezli şişlikten oluşan hastalık
127 - boşanmak Hayvanın bağdan kendi kendine çözülmesi
128 - boturu Bütün eylemlerde yapılan eylemin devam ettiğini belirtir.Örn;yatıboturu(yatma eylemine devam edilmektedir)."Yatıyor."
129 - bozcalamak Su koymadan az pişirmek
130 - boyanacı Dokuma işinde kullanılacak ipleri boyayan adam, boyacı
131 - boydak Yalnız, tek başına
132 - boynunu kösmek Boyun bükmek, kabullenmek
133 - boyuna Sürekli, ha bire
134 - bozlak Yörüklere özgü uzun hava
135 - böcü Kurt, çakal
136 - böğelek tutması Sinekten büyükçe böceğin koyunu ısırması, şaşkınca sağa sola koşturanlar için de söylenir
137 - böğsü Örümcek
138 - böğür bağı Çadırın enine bağlanan ip, bel bağı
139 - börtlemek 1-Haşlanmak, 2-Suyun içerisinde fazla süreli kalan el ya da ayağın beyazlaşmış, şişmiş, deri yüzeylerinin buruşmuş hali
140 - börtme Buğdaydan yapılan haşlama
141 - bu geliş Bu sefer, bu kez
142 - buğuz(bunuz) etmek Karşısındakine ıstırap vermek, kahırlanmak
143 - buhur Çift hörgüçlü damızlık erkek deve
144 - bukağı 1-Bıkından bağlama, el ayak ya da parmakları boğum yerkerinden bağlamak 2-köstek
145 - buladan Çınar
146 - bulamaç Birtür un çorbası
147 - bulup buşurmak Zor şartlarda bir araya getirmek
148 - buncalı Bu sefer, bu kez
149 - bunlamak Devenin doğurması
150 - bunsalmak Kötü koku ya da dumanlı ortamda nefes alamamak
151 - bunsuramak Sahip olunca beğenmemek
152 - burgulu İşveli
153 - burunsak Yuların hayvanın burnuna takılan kısmı
154 - buymak Soğuktan çok üşümek, donup ölmek
155 - buzlamak(buzağılamak) İnek için doğurmak
156 - büğemek Suyun önünü kapatmak
157 - büğsek Biraz büğeli, az kapalı
158 - bülük Erkek çocuk cinsel organı
159 - bülükçü Sünnetçi
160 - büngüldemek 1-Artezyenden suyun yavaş yavaş akması 2-yerinde oturmayan çocuk için de söylenir
161 - büzük Anüs
162 - cafada düşmek Yanından hızla geçmek
163 - can alıcı Azrail
164 - can otu Aturun, tömbeki
165 - can suyu Ekilen bitkilere verilen ilk su
166 - cardon Büyük sıçan
167 - cavada Bir a, hızla
168 - cavır Düşman askeri
169 - cavlak Kel
170 - cavlatmak Kabuğunu soymak
171 - celfin Genç, dişi tavuk
172 - cere Toprağın pişirilmesi ile elde edilen, her türlü sıvı ya da sıvı karışımlı maddelerin konduğu kap, küp
173 - ceyran Elektrik
174 - cıbıldak Çıplak
175 - cıcık Çocuk dilinde yeni, güzel elbise ve ayakkabı
176 - cığıştı Sürünülerek ya da sürtünülerek çıkarılan hafif ses
177 - cığla-gığla Hacimce çok küçük sayıca çok fazla
178 - cılk Katıdan sıvıya dönüşmüş, bozulmuş
179 - cıllımak-cılızmak Oyunbozanlık etmek, vazgeçmek
180 - cıncık Cam, cam parçası
181 - cıngar etmek Hır çıkarmak
182 - cıngır Madeni para
183 - cıngırlak Salıncak
184 - cırcır Fermuar
185 - cırlavvuk Cırcır böceği, ağustos böceği
186 - cırmak Tırmık
187 - cırmalamak 1-Tırmık atmak, 2-Çabalamak, zor şartlarda geçinmeye çalışmak
188 - cırtatan Eşek hıyarı
189 - cırtlak 1-Cırcır böceği gibi bağıran, cırlavvuk 2-altını sık kirleten çocuk
190 - cıvık Koyu olmayan
191 - cibil Çok sulu
192 - cibindirik Cibinlik
193 - cice Abla, bacı
194 - cife Leş, kokmuş et, ölü hayvan
195 - cimcazzık Kör ebe oyununa benzeyen bir oyun
196 - cimciklemek Çimdik atmak
197 - cini civildeşmek Tüyleri diken diken olmak
198 - cirbit Göz çapağı
199 - cirit At sırtında cirit fırlatılarak oynanan oyun
200 - com Misket oyununda daire
201 - comburlop Konrolsüz bir şekilde suya düşmek
202 - congalaz Saçı başı dağınık kadın
203 - copuldatmak Çocuğun iştahla süt emmesi
204 - cozulatmak Yellenmek
205 - cozutmak Zırvalamak
206 - cöh Öz, güç, can
207 - cubun oluk Obur, az ile yetinmeyen
208 - cumbar Çul dokumada kullanılan ince uzun demir, gergi demiri
209 - cumculak Sırılsıklam
210 - cupbal Sığırcık büyüklüğünde bir kuş çeşidi
211 - cü cü Tavuğu çağırma sözü
212 - cübür İnce çöp
213 - cücük 1-Kuru soğanın göbeği 2-sulak yerlerde yetişen ince yapraklı bir tür ot
214 - cülük Kanatlı hayvanların yavrusu
215 - cümbüzzük Mızmız, dayanamayan hemen ağlayıveren
216 - ç
217 - çakal öldüye vurmak Uyuyor gibi yapmak
218 - çakar almaz Silah
219 - çakılmak Çamura gömülmek
220 - çalala gelmek Telaşlıca aranmak
221 - çalı çirpi Kopmuş ağaç dal ve parçaları
222 - çalkama Ayran
223 - çalmak Krem, kolanya, boya, koku sürmek
224 - çanak Yörük çadırlarında orta direklerin ucuna takılan şapka
225 - çır Melez, kırma
226 - çapa El ile bahçe kazmada kullanılan tarım aleti
227 - çapar Boz, siyahlı beyazlı renk, alacalı
228 - çapıt Bez, paçavra
229 - çapıt gibi Rengi atmış, solmuş
230 - çarık Sığır derisinin üst kısmından ayakkabı
231 - çarık çekme "Birlim-birlim, ikilim-ikilim, üçlüm-üçlüm, dörtlüm-dörtlüm, beşlim-beşlim, altılım alma, yedilim yelme, sekizim selme, dokuzum dolma, onlum orak, onbir tarak, çekme de çellik çek bir ayak" tekerlemesi ile oynanan çocuk oyunu
232 - çark Dokuma işinde kullanılan, bir eksen etrafında el ile dönderilen tekerlek biçiminde agaçtan alet, çıkrık
233 - çaşarat Çok yaramazlık eden çocuk
234 - çat İki parçanın kesiştiği yer, kıç anlamında da kullanılır
235 - çatara El ile atılan taş ya da misketin karşıdaki iki hedeften herhangi birine dokunabileceğini söylemek için kullanılır
236 - çatışmak Çiftleşmek
237 - çatlamak Büyük abdestini yapmak
238 - çatmak 1-Birden çok parçayı bir birine dayamak, 2-sataşmak
239 - çavmak Sıcağın ya da soğuğun yüze vurması
240 - çebiç Bir yaşında dişi keçi
241 - çecik Ek ve eklem yeri, perçim
242 - çecikleri gevşemek Adından övülerek bahsedildiğinde mayışmak, ilgi gördüğünde sevinmek rehavete kapılmak.
243 - çeç Saptan ayrılmamış buğday
244 - çeğe Koyun, keçi, inek, at, köpek gibi hayvanların derisine yapışıp kanını emen asalak, kene, sakırga
245 - çeki İçine patlıcan biber fasulye konan kap
246 - çekiç kafa Turan kemiği çıkıntısı fazlaca olan
247 - çelermek Ölmek
248 - çelpmek Örme ipten yapılmış sapanın içerisine taş konulup, el ile omuz ekseni etrafında çevrilip, fırlatılacağı sırada ipin dolaşması nedeni ile taşın hedefine gitmemesi.Lastik sapan için de aynı durumun oluşması
249 - çeltek 1-Çocuğun uydurup geldiği arkadaşları, 2-Çoban yardımcısı
250 - çember Eşarp
251 - çemremek Paça yada eteği yukarı toplamak
252 - çen çen etmek Boş konuşmak
253 - çenen çekilsin Rahatsız edici şekilde ağlayan çocuğa, çok dır dır eden kişiye söylenen ilenç
254 - çenet Kan bağı, bütünün bir parçası, kalçanın bir tarafı
255 - çenilemek Köpeğin acı ile bağırması,
256 - çente Çanta
257 - çepel Hayvanların doğurduktan sonraki akıntısı
258 - çeten Romorkun kapak üstlerine ek yapılarak kullanılan, saman ve ot gibi şeylerin yükü
259 - çetik Çekirge
260 - çıbarmak Yaş ince dalın vurma sonucu vücutta bıraktığı ince uzun kırmızımsı kabartı
261 - çıbık Çadırın iskeletini oluşturan ardıç ağacından eğme grubu
262 - çıbık bıçağı Kültravatöre "V"şeklinde takılan dış yanları kesici çubuk kesmeye yarayan tarım aleti
263 - çığırmak Çağırmak, seslenmek, ünlemek
264 - çıkın Bohça
265 - çıkla Sadece
266 - çıldır çıldır Işıltılı göz bakışı
267 - çılgıç İnce genellikle yaş ağaç dalı
268 - çılpık Paçavradan kesilmiş ince uzun parça, bu parçalardan çulfallıkta dokunan sergi
269 - çımkımak Sıvılar için sıçramak
270 - çımkışmak Zonklamak, karıncalanmak, hafif sızlamak
271 - çıngı 1-Kıvılcım, 2-Atik olanlar için söylenir
272 - çıngıl Salkım
273 - çırpıştırmak Sopa ile vurmak
274 - çıtırız Zayıf, ince, evinsiz
275 - çıtlamak Çok ince çatlak oluşmak
276 - çıtlık menengiç
277 - çiççilemek Çok sevdiği için kıyamamak, şımartmak, koruyup himaye etmek
278 - çiğin Omuz
279 - çiğit Pamuk çekirdeği
280 - çiğsiyik 1-Yiyeceğin bayatlamış kokmuş hali, küflü gibi kokan, 2-İğrenme
281 - çile Örme ve dokuma işlerinde iplik kangalı
282 - çilemek(çiy-lemek) Sıvı birşeyi el ile serpiştirmek, çiy düşmüş gibi ıslatmak
283 - çilpi İnce dal
284 - çimmek Su ile yıkanmak, temizlenmek
285 - çingil 1-Sıvı konan kap, 2-üzüm salkımı
286 - çintmek İnce ince kesmek, yontmak
287 - çişten Şımarık
288 - çitil Sebze meyve fidesi
289 - çitme Hayvanların tepik atması, çifte
290 - çocukluk Rahim, ana rahmi
291 - çoçmayasıca Çocuğa ilenç
292 - çolpa Pasbal, beceriksiz
293 - çomaç Dürüm
294 - çomak Ukala
295 - çomça Kepçe büyük kaşık
296 - çomça balığı Kurbağa larvası
297 - çonuşmak Başına üşüşmek
298 - çopur Yüzü pütürlü, çilli
299 - çorak Beyazımsı tuzlu verimsiz toprak, çocuk doğuramayan kadın için de söylenir
300 - çoralamak Ekili tarlada su birikmesi nedeniyle bitkilerin sarımtrak renk alması
301 - çot Vücudun bel ile bacak arasında kalan bölümü
302 - çöğdürmek Ayakta işemek, çöğe durarak işemek
303 - çöğe Yürümeye çalışan çocuğun kısa süreli ayakta durması
304 - çökelek Yavan sütten yapılan peynir çeşidi
305 - çömütmek Çömelip beklemek
306 - çöpesiyen Köpek
307 - çör çöp yerinde Misket oyununda misketin çevresinin temizlenemeyeceğini anlatır
308 - çörrük Oyun bozarken söylenir
309 - çörüşmek Suyu çekilerek buruşmak
310 - çözgü ipi Dokuma işinde tezgahtaki dikine ipler
311 - çulfallık Dokuma tezgahı
312 - dal olmak Dadanmak
313 - dalanmak Köpek tarafından ısırılmak
314 - dalbazlamak Bir işi hemen bitirivermek
315 - daldaşşak Çırılçıplak
316 - damarı düğümlenmek Kramp
317 - damarlamak Kasların gerilmiş hali
318 - damızlık Yoğurt çalmak için süte konan bir kaşık yoğurt
319 - danızımak Tavı geçmek kurumak üzere olmak
320 - dapcık Şom ağız
321 - daraba Kepenk
322 - davran Haydi
323 - day day Yürümeye çalışan çocuğun kısa süreli ayakta durması için söylenen söz, çöğe
324 - dayama Asıl eve dayanarak yapılmış eğreti yapı, yanatma
325 - dayfalmak Bayılacak hale gelmek
326 - daylak 1-Yoz devenin dişisi, 2-uzun boylu yapılı kız, kadın
327 - değirmi Eni boyuna eşit kumaş, enin iki katı
328 - değşik(değişik) Sırası ile sütü tek elde toplama
329 - delağanlı başı Düğünlerde gençlerin temsilcisi
330 - delbek Dümbelek, darbuka
331 - deleğanlı Genç, delikanlı
332 - demir dikeni Toprağa yayılmış şekilde meyveleri şekil bakımından gürze benzeyen sert diken
333 - demitden Biraz önce
334 - densiz Terbiyesiz, büyüğe saygısız, haddini bilmez
335 - depit Kalınca açılmış hamurun sac üzerinde hafif pişirilmesi ile yapılan tutmaç malzemesi
336 - devimek kaşımak
337 - devlikesi gün Ertesi gün
338 - deynek(değenek) Sopa
339 - dığdığının dığdığı Çok uzak akraba
340 - dığrak Dayanıklı bir kabak cinsi
341 - dıkım Lokma, tike
342 - dıkmak Girdirmek, tıkmak
343 - dımdızlak Çırıl çıplak
344 - dın diyememek Korkup karşısındaki birine karşı çıkamamak
345 - dırca Diklenen, karşı gelen
346 - dıtmak vurmak Gagalamak
347 - diğdirmek İşemek
348 - dilkeç Uzunca kesilip dilinen et
349 - dilli tepe Bir yüksekliğin tepe noktası, en yüksek yer
350 - dinelmek Dikelmek
351 - diniz Sakin
352 - direzi Dokuma tezgahındaki çul ya da savan ipi
353 - dirhem kuşağı Deve süslemede kullanılan kuşak
354 - dirinti Sebzede kullanılan hayvan gübresinin ve çakılın elendikten sonra arta kalan iri taneleri
355 - dirkemek Arka arkaya eklemek
356 - diş bizleyeceği(bizlengeç) Kürdan
357 - diş börtmesi Bebeklerin ilk dişleri çıktığında; pişirilip akraba ve komşulara dağıtılan buğdaydan yapılmış haşlama
358 - dişemek Dişi çıkmak, dişlenmek
359 - ditmek Gagalamak
360 - diyek Destek
361 - doğdaç Yeni doğmuş bebek
362 - dolamaçlı Dönemeçli, virajlı
363 - dolaz Un, süt ve pekmez karışımı ile yapılmış yiyecek
364 - dolukmak İçlenmek, ağlayacak gibi olmak
365 - dombuldamak Surat asmak, küsmek
366 - domur domur Damla damla ter
367 - domuşmak Soğuktan üşümüş vaziyette durmak
368 - domutmak Çaresiz zavallı bir şekilde beklemek, küsmek
369 - don yağı Koyunun kuyruk yağının eritilmesinden elde edilen yağ
370 - donuç olmak Soğuktan hareketsiz kalmak
371 - dorum Yeni doğmuş deve yavrusu
372 - doşan Eskice, yıpranmış
373 - döğecek Sarımsak ezmeye yarayan alet, havan
374 - döl döş Soy sop
375 - dölek 1-Akıntılı olmayan, düz arazi, 2-Ağırbaşlı uysal
376 - döş Göğüs
377 - dövme Buğdayın dibekte dövülmüş hali
378 - dulda Kuytu
379 - dulukmak Sabitlenmek, durmak
380 - duman Sigara
381 - düğün bayrağı Düğünlerde oğlan evine dikilen tepe noktasında elma , portakal, yeşil, kırmızı, mavi gibi renkli tülbent parçaları ve cep aynası bulunan direk
382 - düğüş düğüş İnek sağılırken ineği sakinleştirmek ve sabit durmasını sağlamak için söylenir
383 - düve Yavrulamamış genç dişi inek
384 - e,a-vor Yapılması gereken eylemin çabuk yapılması gerektiğini anlatan ek."Yağmur yağacak buğdayın üzerini örtevor."
385 - ebe Babanın ve ananın anası, babaanne, anneanne, yaşlı kadın, nine
386 - ebem kuşağı Gökkuşağı
387 - ebezzat Geçmişi, ölmüş aile büyükleri
388 - ecinni 1-Cin, korkunç yaratık, 2-Çok yaramaz çocuk
389 - edikkabı Ayakkabı
390 - efilti 1-Hafif esinti 2-yürek çarpıntısı
391 - eğsikli Kadınların birbirlerine hitabı
392 - eh Tamam anlamında söylenir
393 - ekmek evi Yufka ekmek yapılan yer
394 - el Yabancı , yad
395 - elcek Ele alışmış
396 - elceş melceş Birbirine girmiş, dolaşmış
397 - elçipi Çocuk eli, çocuğun ellerini tutarak ona yapılan oyun
398 - eli belinde Çul motifi çeşidi
399 - eli eğentili Hırsızlık yapmaya çalmaya meyilli
400 - elikmek Birisine karşı mahçubuyet duymak
401 - elleğem-ellelem Herhalde
402 - elma Pamuğun açılmamış yeşil kozası
403 - elvantura Kovalamaca oyunu
404 - emice Emmi oğlu, emmi kızı
405 - emişik Süt kardeşi
406 - emişmek Ananın yavrusunu emzirmesi,
407 - engebit Albastı, karabasan
408 - erkeç Genç teke
409 - ersek Erkeğe düşkün kadın, orospu
410 - eserfinik Naftalin
411 - eskimo Buz şeklinde dondurma
412 - esmek Eksiltmek, azaltmak
413 - eşekci sopacı Eşekci(davacı), sopacı, hakim ve hırsız isimlerinin dört adet küçük kağıda yazılması ve ortadan birer kağıt alınması ile başlayan çocuk oyunu
414 - eşgere Aleni, açık
415 - etmek Et-ekmek, ekmek
416 - evin Pamuk buğday için tane çokluğu, tane doluluğu, tokluğu
417 - evlek Tarla sürülürken traktörün dönebileceği kadar mesafe, dönümün dörtte biri
418 - evmek İlerlemek, acele etmek
419 - evsin Av için gizlenilen yer
420 - evtiği daralmak Sıkılmak
421 - evtiklenmek Oyalanmak
422 - eyer Semer
423 - fallik Fingirdek, kadınlar için söylenir
424 - faşıldaklı Velveleci
425 - feğem etmek Dikkatli davranmak, önemsemek
426 - feldirdemek Titremek
427 - fellah Arap asıllı vatandaş
428 - ferasetli Soylu, ince düşünceli, zeki
429 - fıcıtmak El ile bir şeyi ileri doğru atmak
430 - fıdırak Fırlatılarak atılabilen sopa
431 - fırdolayı Çepeçevre
432 - fırıldak Topaç
433 - fışkı Genellikle sığır pisliği
434 - fışkın İnce uzun yaş ağaç dalı
435 - fışkırdak Enjektör sistemine göre çalışan kamıştan yapılmış su fışkırtan çocuk oyuncağı
436 - fıtık don Küçük külot
437 - fıytak Fingirdek
438 - fıyyık Islık
439 - fıyyıklı Islıklı saklambaç
440 - firasetli İnce düşünceli
441 - fiskermek Tohumun çimlenerek toprak üstüne çıkması
442 - fiskillenmek Filizlenmek, çimlenmek
443 - fişkirtmek Kışkırtmak
444 - fitmek Bilye ve misketi elin baş parmağı ile işaret parmağı arasına sıkıştırıp ileri fırlatmak
445 - fittirmek Bir cismi el yada ayak ucuyla ileri doğru atmak
446 - fizan Çok uzak yer
447 - fizin gibi Çok hızlı
448 - gacırdak Özellikle yaylalarda kurulan yere çakılı kazık üzerinde gacırtılı ses çıkararak dönen tahtarevalli
449 - galle Sincap
450 - gamga Kıymık
451 - ganara Sorumsuz
452 - gancık Dişi
453 - gak Hendek
454 - ganırtmak Zorla açmaya çalışmak
455 - gapıt Palto
456 - gavalamak Azarlamak
457 - gavara İçi boş, kof, yel, osuruk
458 - gavcalamak Kurcalamak, bütün avuçla
459 - gavız İçi boş
460 - gavlangozunu çıkartmak Her şeyini ütüp elinden almak, talan etmek
461 - gazel çalı altındaki humuslu verimli toprak
461 - gece kuşu Eve gece geç gelenler için söylenir
462 - geceoltu Gecenin karanlığı, gece yarısı
463 - geçinmek Son nefesini vermek, ölmek
464 - gedik geme Ağzında bir veya birkaç dişi olmayan
465 - gelebicin İri yapılı tatlı su balığı
466 - gelin bacı Yenge
467 - gercik Ukala özellikle kadınlar için söylenir
468 - gıcırım gibi Meyve ve sebzelerin dallarının çok yük tutmuş olması
469 - gıçgırma Topyekün, hepsi
470 - gıdık Çene altı
471 - gıfıdık Hızlı hareket eden
472 - gığışada Ses çıkarmadan, gizlice hemen uzaklaşmak
473 - gıh gıh Avuca alınan yem ile tavuk, koyun ve keçi gibi hayvanları çağırma sesi
474 - gıldır Geveze
475 - gıncıvırlı İşveli, süslü
476 - gırçıllı belik Saç örgüsünün çok ince ve sayıca çok örülmesi
477 - gırçmak Ezerek parça parça etmek
478 - gırla Haddinden çok
479 - gıvşıtmak Zor da olsa birşeyler koparabilmek, temin edebilmek
480 - gicişmek Kaşınmak
481 - gildiremek 1-Gevşeyip sallanmak 2-sıcaktan ve susuzluktan bitkilerin yapraklarını bırakmış hali, solmak
482 - gilik Çekirdek
483 - girengili Görüntünün net olmaması, özellikle havanın bulutlu olma durumu
484 - giz giz İneğin yüğrülmesi sırasında tosunu kızıştırmak için söylenir
485 - gonur Ukala
486 - goya Güya
487 - göbüt Çok ıslanmış, ıslanarak su tutmuş
488 - göde Kısa, şişman
489 - göden Mide, işkembe
490 - göğermek Yeşermek, morarmak
491 - göğüslük Kadınların iş yaparken giydikleri elbise, işlik, üstlük
492 - gök Henüz olgunlaşmamış sebze yada meyve, yeşil
493 - gölermek Yatıp kalmak
494 - gölgesini okşalamak Özlem duymak
495 - gölük Yük taşıyan ve binilen at
496 - gön Ten, deri
497 - gönen Tohumu çimlendirecek kadar nemli toprak
498 - gönenmek Bolluğa kavuşmak
499 - gönü kokasıca Çocuğa ilenç
500 - görenek Dokuma, oya ve nakış işinde örnek alınan şekil ve desen
501 - göreset Görgü, terbiye
502 - götü eğri Sık hastalanan, dayanıksız
503 - götü kızıl Tembel, üşengeç
504 - götüren kanal Hızlı ve güçlü akan kanal
505 - göynek İç çamaşırı, fanila
506 - göynümek 1-Ateş dokunmadığı halde ısıdan etkilenerek pamuklu ve yünlü giysi ya da örtülerin gevrek hale gelip özelliğini kaybetmesi 2-kimseye belli etmeden içten üzülmek, kederlenmek
507 - göz Pınar
508 - gözemek Ekilen sıralı tohumlardan ya da fidelerden yeşermemiş olanlarının yerine yenisini dikme işi
509 - gözer Geniş delikli kalbur
510 - gözü karakmak Baş dönmesi ve halsizlikten bulanık görmek
511 - gubarmak Gururlanmak, kasım kasım kasılmak
512 - gucur 1-Kısa boylu, bodur 2-Fıtık olmuş
513 - gudumsuz Görgüsüz, obur, az ile yetinmeyen
514 - guldur Fıtık hastalığı olan
515 - gunnamak Yumurtlamak, doğurmak
516 - gurbuş olduğum Kurban olduğum
517 - gurdanmak Bir işle oyalanmak
518 - gurk Kuluçkaya yatacak tavuk
519 - gurna Musluk
520 - guz Serin, kuytu
521 - gübüdük Devenin ön bacaklarına asılan büyük çan
522 - gücüle güçbele Zor şartlarda elde edilen
523 - güdük Kısa, mintan gömlek alamında da kullanılır
524 - gülle Misket, bilye
525 - güymek Beklemek, sabırlı olmak
526 - güzlük Güz döneminde ekilen sebze
527 - hacana Çöpçatan
528 - hacat(hacet) Yapılan iş ile ilgili gerekli herşey, alet edavat
529 - halaza İşlenmemiş toprak, buğdayın alacalı çıkmış olması, işe yaramaz, ıskarta
530 - halbusem Halbu ki
531 - halulu Değme, her, herhangi bir, gelişigüzel, rastgele
532 - hamamlık Banyo
533 - hambal Ana su arkı
534 - hambeles Araplardan geçmiştir.Murt(Mersin ağacının meyvesi)
535 - hamur çorbası Açılmış hamurdan küçük kareler halinde kesilip içerisine baharatlı kıyma konulup köşeleri birleştilmiş bezeciklerle yapılan çorba
536 - hangıra Nere
537 - hangırda Hangi yerde, nerede
538 - hangırdamak Kabaca konuşup gülüşmek
539 - hapaz Tokat, şamar
540 - harana Küçük kazan
541 - harar Uzun ve geniş çuval
542 - harkıt Çocukları korkutmak için söylenen obur çirkin yaratık
543 - hasit Aksi, ters, başkalarını çekemeyen
544 - haşat Şekli bozulmuş, hurdası çıkmış
545 - haşıl Buğday ve arpanın kurumadan ve olgunlaşmadan biçilmişi, 2-Dokuma iplerine sürülen un bulamacından macun
546 - hatap Devede yükü tutturmak için ipin bağlığı ağaç bölüm
547 - hatekin Eylemlerde olumsuzluk bildirir.Olabilirliğin azlığını ya da olanaksızlığı belirtmek için kullanılır."O hatekin gelmez"
548 - hatın Hanımefendi, hanım hanımcık
549 - hatırıp Römorku traktöre bağlamaya yarayan demir çubuk
550 - havakmak Vücuttaki yaranın dış etkenlerden dolayı azması, şişerek iltihaplanması
551 - havaslık Aşık olma durumu
552 - havıt Deve semeri
553 - hayın Tembel
554 - hayıt Dere kenarlarında yetişen menekşe renginde çiçekleri olan ağaçcık
555 - hayta Yaramaz, eşkıya
556 - hazdetmek Hoşlanmak
557 - hece taşı Mezarın baş ucuna dikilen üzerine ölü hakkındaki bilgilerin yazıldığı taş dikit
558 - hekiya Örnek gösterilen konularda "gibi"sözcüğünün yerine kullanılır.
559 - helke Genellikle süt sağmak için kullanılan kap
560 - hellim Salamura peynir
561 - helmekin etmek Hamle yapmak
562 - hemi? Sorulan bir soruda karşılık alamayınca, soruyu tekrarlamak için aynı cümleyi kurmak yerine kısaca "hemi?" denir
563 - hende Yanındaki
564 - hergele Hayvan sürüsü
565 - hergeleci Köyün sığırlarını güden çoban, sığırtmaç
566 - hevkere Arsa
567 - heye Evet
568 - hıh Al, işte, "ben sana demedim mi?" Anlamında pekiştirme sözü
569 - hıltan Genellikle toprağın işlenmeyen bölümlerinde biten daire şeklinde beyaz çiçek açan yaklaşık iki metreye kadar uzayabilen otsu bitki
570 - hıngıldanmak Çocuğun ağlamaya başlamadan önce çıkardığı kesik ağlamsı sesi
571 - hırım hışım Alel acele yorularak, nefes nefese
572 - hırt diye düşmek El, ayak ya da parmağın nasıl çıktığı anlatılırken söylenir
573 - hırtibiği kesilmek Çok yorulmak, nefes nefese kalmak
574 - hışırı çıkmak Çok yorulmak, perişan olmak, kan ter içinde kalmak
575 - hiladar Ufacık, küçücük
576 - hindi Şimdi
577 - hissa Çocuk dilinde halay
578 - ho Gösterme sıfatı;o
579 - hoçkur Ukala, kendini beğenmiş
580 - hodul Ukala, kaba
581 - hol Taştan yumurta örneği, fol, tavuk yumurtlasın diye altına konur
582 - hopuç Sırta yüklenmek
583 - hora Az ilerisi, orası
584 - horanta Aile
585 - horda Orada, az ileride
586 - hovcurum Kötürüm, bütünün parçalara ayrılması
587 - hoydurum akıllı Aklı bir karış havada, aklı gelip giden
588 - hoyn Hey
589 - hoyuk Bostan korkuluğu, yapılan işe yardım etmeden dikilip duran
590 - höğürmek Böğürmek, yüksek sesle ağlamak
591 - höyle 1-Bu şekilde, bunun gibi, 2-Butarafa şu tarafa
592 - hu Gösterme sıfatı;bu
593 - huğ Kerpiçten ve sazlıktan eğreti yapı
594 - huncağaz Azımsama sözü
595 - hupmak Küpmek, kepmek, yükseltinin çökmesi
596 - hura Hemen şurası
597 - hüğme Un, buğday, pirinç, kum, toprak gibi maddelerin içerisine konulduğu kaptan dışarıya taşacak şekilde tepe gibi yığılarak doldurulmuş şekli
598 - hüllütmek Yuvarlak bir cismi(bilye)el ile yavaşca yuvarlamak
599 - hürtmek Kırılırken "hürt" diye ses çıkartan nesne;marul ya da lahana gövdesi
600 - hüyyük 1-Islık, 2-ören yeri höyük anlamında da kullanılır
601 - ıcık Azıcık
602 - ıkh ıkh Deveyi çöktürme sözü
603 - ıkhmak Diz çökmek
604 - ılgıdır Dokuma işinde ip sarmaya yarayan, kelefe dolamaya yarayan alet
605 - ılıntı Sıcak içilebilecek şeyleri basite alarak anlatma
606 - ılışmak Isınmak, iki kişinin ten sıcaklıkları ile birbirlerini ısıtması
607 - ınlık çınlık Çok sessiz
608 - ıpılık Sıcacık
609 - ırbık İbrik
610 - ıskarta Sebze ve meyvenin satışa uygun olmayanı, kalitesiz
611 - ıstar Çul dokuma tezgahı
612 - ızıraplanmak Çekinmek, sıkılmak, mahçubiyet duymak
613 - ibik Bir şeyin ucu
614 - içgillenmek Kuşkulanmak, şüphe duymak
615 - idare Gaz lambası, şinanay
616 - iğ Yünün eğirilerek ip haline getirilmesinde kullanılan çarkın bir parçası
617 - iğdiş Hadım edilmiş
618 - iğinmek Vücudu kasarak boğuk ses çıkarmak, ıkınmak
619 - iğlek Hayvanın çelimsizi, hastası
620 - iğletmek Bıktırdın, öldürdün, hasta ettin anlamında kullanılır
621 - ihi İşte burada, aha
622 - ihicik İşte
623 - ikinci Pamuğun ikinci defa toplanması
624 - ilancık Romatizma , siyatik
625 - ileğençe Küçük leğen
626 - ilenmek Beddua etmek
627 - iliştirmek Ateşi tutuşturmak
628 - imanın yalağı Göğsün ortası
629 - imez imez Yavaş yavaş
630 - imişik Az ılık
631 - in Kumar oynanan oda tarif edilirken söylenir
632 - inciği durmaz Çok gezen
633 - inekcik Kabağa çöpten ayak ve kuyruk takılarak yapılan oyuncak
634 - ipil ipil etmek Hafif hafif esmek
635 - irişkin Sucuk
636 - işin onsun Hayırlı işler
637 - iteğe Yufka ekmek yaparken kullanılan yaygı
638 - kaba Kalça
639 - kabış Kel kafa
640 - kaçan Ne çabuk
641 - kaçılmak Geri çekilmek, uzaklaşmak
642 - kadın ana Kendinden küçük kız çocuğa sevecen hitap sözü
643 - kadit kalmak Çaresiz olmak, mecbur olmak
644 - kafa kağıdı Kimlik belgesi
645 - kafanın bekmezini akıtmak Kafasını yarıp kanını akıtmak
646 - kakılı Çok fazla, gırla
647 - kakmaklamak Vurarak azarlamak
648 - kaktırmak İtmek
649 - kalaklamak Dengesini kaybedip düşecek gibi olmak
650 - kaldırıvermek Kaçarak evlenen kıza yardımcı olmak
651 - kale yıkmaç Özellikle yaylada oynanan dikili bir kaya parçasını el ile atılan bir taşla yıkmaya çalışmak
652 - kamanmak Yüz üstü düşmek, kapaklanmak
653 - kamçalamak Avuçlamak
654 - kan ayaklı Kadın, kız, dişi
655 - kan tutmak Tansiyonun yükselmesi
656 - kanak sakızı Yaylalarda yetişen yaklaşık otuz satimetre yüksekliğinde koparıldığında sütü akan ot, bu otun sütünden kurutularak yapılan ve ağızda çiğnenen sakız
657 - kanat Çadır üzerine örtülen birleştirilmiş iki parçadan her biri
658 - kankıtı çıkmak Çok zayıflamak, iskelet gibi olmak
659 - kansırık Balgam
660 - kapbağ Kağıttan küçük uçurtma
661 - kapcık Kabuk, herhangi bir şeyin dışı, boş fişek
662 - kapçıklı Sünnet olmamış
663 - kaplık Kap kacak koymaya yarayan raf
664 - kapse Bahçe, avlu kapısı
665 - kara batağa gitmek Su altında karabatak gibi yüzmek
666 - kara böcü Domuz
667 - karamık Yaylalarda yetişen yaklaşık bir metre boyunda, olgunlaştığında siyah küçük meyveleri yenebilen bitki
668 - karanlık çelliği Gece oynanan çelik çomak
669 - karı beğ Obada yaşlı kadın
670 - karık Toprakta çizi, el ile yada pullukla yapılan sıra
671 - karın göbelek Sırt üstü yere yatıp çocuğun ellerinden tutarak ayaklarlada çocuğun göbeğinden havaya kaldırılarak yapılan oyun
672 - karsambaç Kar ile pekmezin karıştırılmış hali
673 - kasalmak Kendisi ile övünmek, böbürlenmek
674 - kasavan Kendisi ile övünerek söylenen inanılmayacak kadar yalan ve uydurma söz
675 - katıvermek Bir kızı bir oğlanın yanına götürüp onları buluşturmak
676 - kavalamak Şiddetle azarlamak
677 - kavcalamak Avuçlamak
678 - kavşırmak İki ucu, kenarı birleştirmek, kavuşturmak
679 - kavurka Kavrulmuş buğday
680 - kaydırmak Küfretmek
681 - kayış Bele takılan kemer
682 - kayıt Portatif olarak sökülüp kurulabilen bir düzeneğin parçalar bütünü;çulhalık kaydı, ıstar kaydı
683 - kaykılmak Dik durumdan ek yerlerinin gevşemesi sonucu yarı yatay duruma gelmek
684 - kaymaklı İçerisine kaymak konup üzerine şeker serpiştirilerek yada pekmez dökülerek yenen yufka dürümü
685 - kaynarça Tere yağı ve bal karışımından eritilerek loğusa kadına içirilen sıcak içecek
686 - kaysak Tarla yüzeyinin donması kaymak tutması
687 - kecefe Dokuma işinde çarka yardımcı, yere sabitlenmiş dikey bir çubuk ekseninde dönen, kelefenin takıldığı çark
688 - keçe Koyun yününden yapılan çul yada çadırın üzerine kapatılan örtü
689 - keh Kenar
690 - kekeç Kekeme
691 - kekiş Pamuk kozasının açılmış ve kurumuş şekli
692 - kekre Ekşi, acımtrak
693 - kel hastalık Verem, kanser
694 - kelefe ılgıdır vasıtası ile dolanıp çile haline getirilmiş ip
695 - keleş Güzel
696 - kelete Kel kötü, kelepir
697 - kelle Başak
698 - kelle motor Herhangi bir şey eklenmemiş traktör
699 - kemçik kümçük Girintili çıkıntılı, saçın uzunlu kısalı kesilmiş hali
700 - kemçildemek Ağzı boş olduğu halde bir şey çiğniyormuş gibi yapmak
701 - kemçitmek Bir şey kesmediği halde makasla kesiyormuş gibi yapmak
702 - kemikli köy Mezarlık
703 - kemre Başta oluşan kepek
704 - kemrişmek Sevişmek
705 - kengi Kalçanın yan tarafında içten gelen yürümeye engel olan romatizmal ağrı
706 - kepce kulak Büyük kulak
707 - kepenek Koyun yününden çoban giysisi
708 - kepi mıkı Küçük çivi
709 - kepir İşlenmesi zor, verimsiz, çorak, sert ve yüzeyi kuru toprak
710 - kepmek Yıkılmak
711 - kerc etmek Dalga geçmek
712 - kerkinmek Sarkıntılık amaçlı arkadan dayanmak, ileri geri hareket etmek
713 - kerlim den sonra, gayrı
714 - kertik Süt ölçümünde kullanılan ince uzun dala açılan çentik
715 - kesat Yolunda değil
716 - keseğen Tarlaya ekilen bitkileri dipten kesen danaburnu
717 - keskenmek El ile yada herhangi birnesneyle karşısındakine vurucak gibi yapmak
718 - kesmek Birisinin komik yönlerini taklit etmek
719 - kestel 1-Keçi kılından yapılan ip, 2-Dokuma tezgahında arta kalan ip
720 - keş Bir tür peynir
721 - keşefli Toros dağlarının yaylalarında bir yörük obası
722 - keşertmek Öldüresiye dövmek
723 - keşgen Çulhalık kaydında kullanılan ağaçtan malzeme
724 - keşir Havuç
725 - keşkere Ahır içindeki hayvan pisliğini dışarı taşımada kullanılan dört kollu alet
726 - keşşik Dönüşümlü olarak işte yardımlaşma
727 - ketebeli Arapçadır(ketebe) Gösterişli giyinen
728 - ketket Kendini beğenmiş, ukala
729 - ketkuda 1-Kendini beğenmiş 2-olur olmaz zama gösterişli giyinmeye çalışan 3-düğün elbisesi giymiş kimse 4-kethüda
730 - keven Yaylalarda biten kuruduğunda şenlik olarak yakılan otsu bitki
731 - kevki 1-Su kabağından tas, 2-Cenaze yıkamada kullanılan su kabı
732 - kevşirik Meyvelerin yenmeyen çekirdekli kısmı ve kabuğu
733 - kıbrız eşşeği Tam eşek, çok inatçı
734 - kıçma Tekme
735 - kıdım kıdım Azıcık, yavaş yavaş
736 - kıdımık tutmak Yerinde duramamak
737 - kıkırt 1-İnce ince kesilmiş hamurun yağda kızartılarak gevretilmiş hali, tutmaç yemeği malzemesi 2-koyunun kuyruk yağının kuşbaşı büyüklüğünde kızartılmış ve kurutulmuş hali
738 - kıldan kısır Birdir bir oyununda cezalı ebe
739 - kıldırak Kirmen tahtası
740 - kındıra Tarla kenarlarında ve takımlarda biten ince uzun sivri ve keskin kenarlı yaprakları olan taze iken pamuksu meyvesi yenebilen ot
741 - kındırmak Az boşluk ve aralık bırakmak
742 - kıntıcık Azıcık
743 - kıpçımak Sabit durumdan hareketli duruma geçmek, birazcık yerinden oynamak
744 - kırı Eşek yavrusu, sıpa
745 - kırklamak Bir şeyi tekrar tekrar yapmak, temizlemek, düzeltmek,
746 - kırklı Yeni doğum yapmış kadın ya da henüz kırk gününü doldurmamış bebek
747 - kırklık Koyun keçi tüyü kesme makası
748 - kırkmak Saç ve tüyü makasla kesmek
749 - kırnap-kınnap Bağlama ipi
750 - kışlak Yörüklerin kış mevsimini geçirmek üzere kondukları ılıman bölge
751 - kıtlık kuşu Uğursuzluk getirdiğine inanılan kişi için söylenir
752 - kıvranmak Elde edilmek istenilen şeyin çevresinde gezinmek
753 - kıvratmak 1-Kıvırarak bükmek, döndürerek çevirmek, 2-Etrafını çevirip çembere almak
754 - kıvrışmak Kıvrılıp kırışarak dolaşmak, ip su hortumu gibi şeylerin dolaşması
755 - kıyın kıyın Kıyıdan kenardan gizlice
756 - kıyır kıyır Yemeğin içindeki taşın çiğnenirken çıkardığı ses
757 - kıypık Küçük bez parçası
758 - kıytarmak Soğuktan donmak
759 - kıytık 1-Kıymık, 2-Bir parça azıcık
760 - kızan Yılan ve köpekte çiftleşme isteği zamanı
761 - kızıl kıvrım Ekilen tohumun toprak altında çimlenip yüzeye çıkamaması
762 - kızınmak Isınmak
763 - kilteli Bağlantısı tokalı olan plastik ayakkabı
764 - kimezi Kimisi
765 - kirinci Yoz devenin erkeği
766 - kirişlik İnce bağırsak
767 - kirmen Yünü eğirerek ip yapma aracı
768 - kirtik Tümün küçük bir parçası;sabun kirtiği
769 - kirtiş Tırtık, pütür
770 - kiş Kanatlı hayvanları kovmak için söylenir
771 - kiş-bayıt 1-İki kişilik misket oyunu 2-kiş;misketi miskete çarptırma bayıt;iki misket arasını karışlama
772 - kitiğine binmek Karşısındakine yüklenmek, zorda bırakmak
773 - koca ana Babanın anası, ebe, babaanne
774 - koca baba Babanın babası, dede
775 - koçan Tapu senedi
776 - koçmar Kertenkeleden büyükce sürüngen, Keler
777 - koğuşturmak Koç ya da tekeyi dişilerinin yanına bırakarak çiftleşmelerini sağlamak
778 - kolan Kıldan örülerek yapılan geniş ve yası ip
779 - kolçak Bazı motorlarda marş işlevi gören, el ile çevrilerek kullanılan "Z"şeklinde demir
780 - kotdik Kısa boylu
781 - kottuş Kısa boylu
782 - kovsak(kovuksak) Kofsak, kapalı olması gereken yerde çok az bir boşluk ya da açıklık, gevşeklik, kovuk şeklinde açıklık
783 - koyun evi Koyunların barındırıldığı yer
784 - koza Pamuk
785 - köfer Öz, güç, can
786 - kök boya Dokuma işinde köklerden yapılmış boya
787 - kök Israrla adı çağrılan kişi tarafından "yeter, sus"anlamında söylenen söz
788 - körezi Az ışık veren
789 - kös Gübüdüğün üstüne asılan çan
790 - köstemek Hayvanların iki ayağını birbirine bağlamak
791 - kösülmek Uzanmak, yatmak
792 - köşe taşı Tarla sınırını belirleyen büyük taş
793 - köşşek Deve yavrusu
794 - köten Pulluk
795 - kral Akasya ağacı ve onun beyaz salkımlı yenebilen meyvesi
796 - kukumavvuk Baykuş
797 - kulak Devenin yularının her iki yanına bağlanan çan
798 - kulaklı Hendek büyüklüğünde çukur açmaya yarayan tarım aleti
799 - kulplu Küçük kazan
800 - kulun Yeni doğmuş at, eşek yavrusu
801 - kulunç 1-Omuz ağrısı, 2-Sırtta iki omuz arasındaki bölge
802 - kunnacı Hamile, yüklü
803 - kurampa İçten hazırlanmış sinsice plan
804 - kuru fasulye Düğünlerde oynanan tek kişilik oyun
805 - kuskun Semerin kuyruk altından bağlanan kayışı
806 - kuş götü Bir çeşit bodur ve beyaz çiçeği olan ot
807 - kuş lastiği Sapan
808 - kuyruğu dikmen Yağlı bazlama dürümü
809 - kuyruğu kıstırıp gitmek Utanıp arkasına bakmadan gitmek
810 - kuyruğu ölü Akrep
811 - kuzu dişi Yüz yaşını geçen kişilerde çıkan diş
812 - kücü Dokuma işinde dikine iplerin arasını açmak için yatay durumdaki kalın burulmuş ip
813 - küfküdü 1-Çocuk dilinde tren 2-Sebze sıkları ile oynanan çocuk oyunu
814 - küldüremek Gök gürlemesi
815 - kültemotur Kültrevatör
816 - külüstür Eski, zor iş gören
817 - kümük Küt, yassı, yamuk burun
818 - küncü Susam
819 - küncülü helva Bir tatlı çeşidi
820 - künde Hergün
821 - küpmek 1-Dikey durumdan yıkılıp bozularak dağılmak, 2-Bir yüksekliğin çökmesi, 3-Süsmek, tos vurmak
822 - kürütkü Toprağın yüksek bölümünü çukur bölüme traktör vasıtası ile kürüyerek düzeltmeye yarayan tarım aleti, tesviye makinesi
823 - küt düğüm Kördüğüm
824 - küt düşen Bir çeşit yakıcı sinekçik
825 - laf ebesi En iyi yaptığı iş konuşmak olan kişi
826 - lafı gaydelendirmek Ballıra ballıra anlatmak
827 - lafın belini kırmak Tatlı sohbet etmek
828 - lakaç Piştiğinde taneler halinde kalması gerekirken fazla kaynamadan dolayı koyu bulamaç haline gelmiş yemek
829 - langir lingir etmek İleri geri konuşmak
830 - lango Geveze
831 - lavgar Lafazan, boş konuşan, geveze
832 - leğençe Leğenin küçüğü
833 - lekin Ancak, lakin
834 - len Küçümseyerek söylenen ulan
835 - lepe Bulgur ya da pirinçle yapılan içerisine domates, patates, yeşil biber ve bolca baharat katılmış sulu yemek
836 - ...liğin Kadar, yeteri kadar
837 - lin lin gezmek Boş yere çok gezmek
838 - lipelip Dopdolu
839 - lobut İri yapılı hantal, labut
840 - lopbuç Hantal
841 - lopbutmak Sofrada ne var ne yok yutmak
842 - lor Peynir yapılırken arta kalan sarı sudan kaynatılarak yapılan peynir
843 - lök Erkek lider deve
844 - lörkmek Çok yer kaplayacak şekilde yayılarak oturmak ya da yatmak
845 - mafa Damperli kamyon
846 - mah Şaşma sözü
847 - mahraç Göç yükü
848 - malak Kızılan birisinin ağzı yüzü
849 - malamat olmak Rezil kepaze olmak
850 - mağana Bahane
851 - mana mana oynatmak Dalga geçerek zor duruma düşürmek
852 - manik Kedi yavrusu
853 - mankafa Anlamakta güçlük çeken, anlayışsız
854 - martaval Uydurma söz
855 - masır Çulfallık işinde kullanılan üzerine ip dolalı yaklaşık on santim uzunluğunda kamış
856 - maya Tülü devenin dişisi
857 - mayalı Bir çeşit ekmek
858 - mayışmak Uyuşuk olmak, rehavet
859 - mecrefe Büyük çapa
860 - meççik Davul tokmağı
861 - meh Al, buyur
862 - mekik Dokuma işinde kullanılan içine takılı masırı taşıyan , dokunmakta olan malzemenin dikine uzanan iplerinin arasından enine sağa ve sola fırlatılarak ip dağıtımı yapan ağaçtan yapılmış alet
863 - mel mel bakmak Salakça bön bön bakmak
864 - melan Merhem, krem
865 - melefe Yorgan yüzü
866 - melefebi Yumuşacık
867 - meliyor Çok güzel türkü söylüyor
868 - memişlemek Taneleri olan bir şeyi(buğday, çiğit)su ile ovarak nemli hale getirmek
869 - mendil Sek sek oyunu
870 - meymenetsiz Şirret, suratsız
871 - mıcırdak Çulhalıkta ağaçtan yapılmış makara
872 - mıççıldamak Yemek yerken ya da sakız çiğnerken rahatsız edici çiğneme sesi çıkarmak, miççildemek
873 - mıççırık Çok ezik
874 - mıdık Gaga, burun
875 - mıklı Karpuz ve domates gibi yiyeceklerin iç kısımlarının mantar hastalıklı bölümü
876 - mıksıçan Cimri.varyemez
877 - mılç Bataklık, çamur
878 - mıncırık Ezilmiş
879 - mıntı Küçük bıçak, çakı bıçağı
880 - mısmıl Düzgün temiz, onat
881 - mıtırıp Cimri
882 - mıtızı kırık Morali bozuk
883 - mıymıntı Yavaş iş yapan beceriksiz
884 - mızırdamak Ağlamsı olmak
885 - misker Toprakta belirli uzunlukta dört karıktan oluşan grup
886 - mittik Ufak, küçük
887 - moluz Salak, bön
888 - motur Motor, traktör
889 - mozzak Kozalak
890 - mölümek İneğin bağırması
891 - mucuk Bir çeşit küçük sinekçik
892 - mudara Muhtac olmak, mecaz anlamda gebelik
893 - muhtar büzzüğü Bir ip bağlama çeşidi
894 - mukuk olmak Gerçekleşen olaya şahit olmak, bizzat görmek
895 - murt Mersin ağacının mor ve siyah renkte nohut tanesinden büyükçe meyvesi
896 - muşamba Plastik, naylon
897 - muştu Müjde
898 - müğzer Mibzer, eker
899 - mürtlemek Ölmek
900 - müzevir Gammaz, laf getirip götüren
901 - naal Ne hal, nasıl
902 - nacak Odun kesmeye yarayan alet
903 - namazlağ Seccade
904 - namsiye Cibinlik
905 - nar rengi Dokuma işinde ipin kahverengi olanı
906 - nattan Ne yapıyorsun?
907 - naylon Römork
908 - ne üstünün umru Üstüne vazife değil
909 - necaset Kızılan birine "pislik"anlamında söylenir
910 - neci Nedir, niye
911 - neliklerle Ne zorluklarla
912 - nene Emmi dayı hanımına hitap
913 - nutku kurumak Sinirden ya da heyacan konuşacak dermanı kalmamak
914 - ...oyu Söylenen sözün inırıcılığını arttırmak için söylenir."Geldi oyu."
915 - oba Sülale, soy
916 - obanın adamı Karşı sülaleden birisi, el, yabancı
917 - ocak başından ırak kötü bir olay karşısında söylenir
918 - ocaklık Şömine
919 - ocutmak Ürkütmek
920 - ok Römork ekseni
921 - okla Oklava
922 - okuntu Düğün ve nişa davetiye
923 - ossaat Anında, hemen
924 - ot dövmek Tarladaki zararlı otları kazma ile kesmek
925 - oturak Kalça, kaba et
926 - ovcalamak Ovalamak
927 - oymak 1-Aşiret, 2-Ekili bitkilerin bir bölümü
928 - oyulganmak Oyarak batmak, oyarak girmek
929 - öfelemek Ovalamak
930 - öğmek Kusacak gibi olmak, boğuk ses çıkarmak
931 - öğrenbeçlik Eğitim için, eğitim amaçlı
932 - öğür Bir şeyin benzeri, aynısı, bir örneği
933 - ölgülü evi Ölen kişinin evi, yas yeri
934 - ölçermek Ucu yanan odunu ateşin içine doğru itmek, ateşi canlırmak
935 - öllüz Salak, beceriksiz, renksiz
936 - ömük Boğaz, gırtlak
937 - öndüğün Önceki gün
938 - örelemek Gereksiz yere lafı uzatmak, ısrarla söylemeye çalışmak
939 - örtme Çevresi açık üstü kapalı ev girişi
940 - ötleski Ucu yanmış kor halinde odun
941 - ötürük İshal, amel
942 - övelemeç Unun su ile nemlendirilerek nohut tanesi büyüklüğünde bezecikler haline getirerek haşlanıp sarımsaklı yoğurt ile sulırılarak yapılan çorba
943 - özeği tükenmek Karşısındaki birisinin ısrarından çok sıkılmak, bunalmak, içi sıkılmak, gücü tükenmek
944 - paçası tutmak Kendine güvenmek
945 - pakır Tencere
946 - palan Semer
947 - palaz Keklik yavrusu
948 - pança Avuç dolusu
949 - pantaklamak Yenecek bir şeye el batırmak, el atmak
950 - papara Kılıbık
951 - parçacı Tekstil fabrikalarının işe yaramaz defolu kumaş parçalarını toplayıp satan kimse
952 - pardı Odun parçası, mertek
953 - parmak Miskerin bir karığı
954 - parmakcak Evlerde genellikle merdiven kenarında korkuluk
955 - partal Eskimiş, yırtılmış giyecek
956 - partıldamak Ölmek durumuna gelirken tepinmek
957 - paskırmak Baharda filizlerin hızla yaprak açması
958 - patak Dayak
959 - pataz Avuç
960 - patırdamak 1-Dır dır etmek, 2-Telaşla çabalamak
961 - patoz Sapı saman yapan alet
962 - pavcuk Emek harcanmadan elde edilen yiyecek
963 - payalamak Övmek, gururlırmak, şımartmak
964 - paytar Veteriner, baytar
965 - pelit Meşe
966 - peşkir Havlu
967 - pılçarmak Çul savan gibi sergilerin kenarlarının ya da elbiselerin kol, yaka ve paçalarının erimiş yıpranmış hali
968 - pırtı Evde kullanılan genelde yatak, döşek, yorgan gibi eşya
969 - pırtmak Sıkı duran bir yerden hızla kurtulmak
970 - pıskırmak Hapşırmak
971 - pısmak Korktuğu için saklanmak sesini çıkarmamak
972 - pıynar Meşe (pelit) ağacının yabanisi
973 - pinçik Çok küçük parçalara ayrılmış
974 - pinti bağı Çadırın köşe bağı
975 - poh pohlamak Kışkırtmak
976 - poppak Yumru halindeki meyve ve sebzelerin çiçekten meyveye henüz dönüşmüş hali
977 - poskurtmak Duman çıkartmak, sigara tüttürmek
978 - potuk Domuz yavrusu, tombul ötesi
979 - pöçük Sigara izmariti
980 - pufurmak 1-Üfleyerek duman çıkartmak, 2-bol keseden atmak
981 - puhurmak Üfleyerek şişirmek
982 - puşt oğlan Bir süs bitkisi
983 - püfrenk Büz, künk, sifon kanalet
984 - püm Çocuk dilinde su
985 - pür İğneli çam yaprağı
986 - pürtlemek Gözü yerinden çıkmak
987 - püse Eritilmiş çam reçinesi
988 - püsenlemek Yağmurun çiselemesi
989 - …rak Çokluk , fazlalık bildiren edat;"Gideceğimiz yer uzağrak."
990 - sadır Hayvan gübresi
991 - sağ(saya)taşı Büyük , yuvarlak ve pürüzsüz parlak taş
992 - sağbı Sahibi
993 - sahan Tabak
994 - sakamatlık Sakatlık, yanlış, bozukluk
995 - salma Düzeltilmiş kalas
996 - salmak Bırakmak
997 - samırdanmak Uykuda sayıklamak
998 - sanaka getirmek Yaşanmış bir olayı örnek göstermek
999 - sanrağı Koyun keçi gibi hayvanların burun akıntısı, sümük, çocukta burun akıntısı için de kullanılır
1000 - sapçık Bitki sapı
1001 - saplı Çomçadan daha büyük, sıvı ve yemek aktarma kabı
1002 - saplıcan Soğuktan ciğerlerini üşütmekten oluşan öksürüklü hastalık, satlıcan
1003 - saptırma Açılan mezar çukurunun tabanından ölünün sağ tarafa ve daha içe konabilmesi için duvar kısmından tabanla beraber ölü boyunca açılan ikinci çukur
1004 - savan Çulfallıkta dokunan yaygı, örtü, kilim
1005 - savrukmak Büyükbaş hayvanların dişilerinin üreme güdüsü ile sıvı salgılamaları
1006 - savuş Başımdan git
1007 - say Düz kayalık
1008 - sayacak Sacayağı
1009 - sedir Arkalıksız divan
1010 - sef Yanlışlık
1011 - segitmek Koşmak
1012 - seğleme Nazar değmiş olduğuna inanılan hastayı sağlıklama;seğleme ocağından birkişi bir tutam şapı ateşte tek parça şekil alıncaya kadar pişirir.Seğlemeci şapın aldığı şekle göre yorumlar yapar.Katılaşan şapı ufalayarak bir tas içerisindeki suyun içine atar karıştırır.Bu karışımı hastanın ve yanında bulunanların üstlerine sepeler"çıktıda gitti."der ve hastalığın geçeceğine inanılır.
1013 - seki Yer, zemin
1014 - seklem Kıl yada pamuktan dokunmuş buğday ve un çuvalı
1015 - selametle Güle güle, esenlikle
1016 - sele 1-Başparmak ve işaret parmağıyla karışlama, ölçme, 2-Yayvan sepet, 3-Bisiklette arka oturak
1017 - selmin Dokumacılıkta ipin sarıldığı, ağaçtan yapılmış çulhalık kaydı malzemesi
1018 - sene Sana
1019 - senit Hamur açma tahtası
1020 - sepetçi Çingen
1021 - serçe Kendi yaptığı hareketleri tekrarlayamayanlara elindeki sırıkla vuran halaybaşının ön pilana çıktığı bir oyun
1022 - seyil Sahil
1023 - seyim-sehem Pay, hisse
1024 - sıdınmak Acı hissederek kısık sesle inleme
1025 - sıdmak Kopmak, patlamak;Ödüm sıddı(ödüm koptu)
1026 - sıkarlamak Biraz sıkıştırmak
1027 - sıklat Aşırı sıcak ve rutubetli hava, bunaltıcı sıcak
1028 - sıkma Bazlamadan yapılan peynirli dürüm
1029 - sın Bir işi gerçekleştirmeden önce yapılan deneme
1030 - sındı Makas
1031 - sınıkçı Kırık çıkıkla uğraşan tamir eden
1032 - sıraca İnatcı, aksi
1033 - sırf Sadece, safi
1034 - sırpaşmak Karşı durmak, direnmek, mücadele etmek
1035 - sıtkıyı sıyırmak Tamamen ümidi kesmek
1036 - sıvışmak Gizlice ve sessizce uzaklaşmak, tüymek
1037 - sıvkırtmak Sıkarak suyunu akıtmak
1038 - sıytarmak 1-Soğuktan donmak 2-Dişlerini göstererek yılışık gülmek, sırtarmak
1039 - siğeç Dipten çadırın etrafına dolanan örtü
1040 - simit Buday öğütülüp bulgur yapıldıktan sonra elendiğinde alta geçen toz halinde ince bulgur
1041 - sin sin Ortada yanan büyük, harlı ateşin etrafında gece oynanan, gizlenildiği yerden hızla rakibinin üzerine atlayıp vurmak üzerine kurulu oyun
1042 - sinlen böcük Saklanbaç
1043 - sinmek Saklanmak, gizlenmek, pusmak
1044 - sirken Genellikle tuz oranı yüksek tarlalarda yetişen çok yapraklı ot
1045 - sitil Çadırda duvar görevi yapan örtü
1046 - siviştirmek İp halat gibi şeyleri bir eksen çevresinden göndermek
1047 - sivrermek Boyu uzamak
1048 - siymek 1-Damla halindeki suyun aşağıya doğru sızması, 2-Koç, teke ya da köpeğin işemesi
1049 - soğan erkeği Kılıbık
1050 - sokulmak Sarkıntılık etmek amacı ile kadına yaklaşmak
1051 - sokum Yufka ekmek dürümü
1052 - solda simit Değersiz, etkisiz, rakamsal olarak sıfırı ifade eder
1053 - soluya kalmak Elindeki bir değeri kaybedip bakakalmak
1054 - somurcak şeker Akide şekeri
1055 - somurmak Ağız ile vakumlamak, sömürmek
1056 - soruşmak 1-Güneşten yada sıcak sudan etkilenerek buruşmak, 2-suyunu çekerek nemli hale gelmek
1057 - soyka 1-Cibilliyetsiz, soysuz 2-Ölüden çıkarılan yada pasaklı birinin elbisesi
1058 - soyturu Düz olmayan taraf, bir malzemenin simetrik olmayan yanı
1059 - sömek 1-Dokuma işinde iğde eğirilip ip haline gelmiş yumak 2-mısır koçanı
1060 - söplen Söbü, elips, yumurta şeklinde
1061 - söven Avlu etrafına dikilen kazık
1062 - söykenmek Yaslanmak, bacakları uzatıp kalça yerde belden itibaren baş hafif yukarıda tek dirsek üstünde yan durmak
1063 - su kesmesi Tarlaya ekilen bitkinin fazla su nedeniyle ölmesi
1064 - suçukmak Suçluluk duymak, kendini suçlu hissetmek
1065 - suğlu Büyük bıçak, ekmek bıçağı
1066 - sumsumak Vurmaya yeltenmek
1067 - susa Düzgün yol, asfalt yol
1068 - susuramak Susamak
1069 - süksünü eğri Suratı asık, marali bozuk
1070 - sümüklü böcük Salyangoz
1071 - sündürmek Uzatmak, ileri uzatmak
1072 - sünnetlemek Tabağın içerisindeki yemek kalıntısını hiç kalmayacak şekilde ekmekle silerek yemek
1073 - süsmek Tos vurmak
1074 - süsülmek Tepe üstü çakılmak
1075 - süt Soy
1076 - sütlü pirinç Süt ile pişirilmiş pirinç çorbası
1077 - süymek Bitki dallarının uzaması
1078 - süyülmek Bir şeye vurmak ya da yakalamak için hızla üzerine yürümek, ona doğru uzanmak
1079 - şaklamak Vurarak ortadan ikiye ayırmak
1080 - şalak Ham kavun karpuz
1081 - şapık Çabuk, hızlı
1082 - şaplak 1-Tokat, 2-Alkış
1083 - şarmıta Yaramaz kadın
1084 - şarpındırık Etin rahat kesilemeyen pişse bile çiğnenemeyen yeri
1085 - şaştık çorbası Pirinç, mercimek, şehriye, domates, maydanoz ve yeşil biber katılarak yapılan baharatlı çorba, türlü çorba
1086 - şavk Işık
1087 - şavşırı Düzgün olmayan, çapraz
1088 - şayak Yünün ıslatılıp dövülerek ve yerde yuvarlanarak işlenmesi ile yapılan ince keçeden kaba kumaş
1089 - şaybal şuybal Dengesiz yürüme görüntüsü
1090 - şehir ekmeği Somun
1091 - şelek Sırta alınarak taşınabilecek yük
1092 - şepit bazlama Yufka ekmeğin biraz küçük ve kalını, büyük bazlama
1093 - şeş beş Şaşı
1094 - şeytan düğünü Rüzgarda oluşan hortum
1095 - şıkır Zayıf, çelimsiz
1096 - şıpıdık Çok gezen, hızlı yürüyen
1097 - şırnamak Bela istemek
1098 - şif Arazide iki yan ortasında boylu boyunca uzanan çukur bölge
1099 - şipşem Kendinden küçüğe olur olmaz tokat vuran
1100 - şişek Bir yaşında dişi koyun
1101 - şo Gösterme sıfatı;o
1102 - şörtlek Damdaki suyu dışarı akıtan boru yada düzenek
1103 - tada Yakındaki herhangi bir şeyi gösterirken söylenir
1104 - tağra Bir tür ağaç kesme ve budama aleti
1105 - tah Beğenme duygusunu belirten söz
1106 - tak Ortadan ayrılmış bütünün yarısı
1107 - takırdamak Toprağın susuzluktan çatlaması
1108 - taklamak İkiye ayırmak, kütüğü nacakla ikiye ayırmak
1109 - talvar Altında oturabilmek için ağaç ve dallarla yapılan bir çeşit gölgelik
1110 - tan davulu Düğünlerde tan ağarmadan hemen önce çalınan davul
1111 - tangalle Yüksek yer
1112 - tanı Hele bak şuna
1113 - tanımak Bakmak , gözetlemek
1114 - tansak Komik
1115 - tap almak Destek almak, tuttuğunu sağlam kavrayabilmek
1116 - tapan Tarla düzeltmeye yarayan tarım aleti
1117 - tapı bazlama Bazlamanın mısır unundan yapılmış kalınca hali
1118 - tat Dilsiz, konuşamayan, lal
1119 - tatavı Aceleci, acele konuşan, acele iş yapan
1120 - tay Genç erkek at
1121 - te daha İşte orada
1122 - tebelleş olmak Üstünde kalmak, musallat olmak
1123 - teğ Tevek, taze filiz, sürgün
1124 - teğlemek Bakmak , gözetlemek
1125 - telli Alıngan
1126 - telme 1-Saç teli, 2-Lime lime sözcüğü yerine kullanılır
1127 - teltik 1-Kekeme 2-telaffuz etmesi zor kelime
1128 - temekelli Temelli
1129 - tenelemek Hayvanların taneli yiyecekleri fazla yemesi ve rahatsızlanması
1130 - tenkitmek Zıplatarak yuvarlamak
1131 - tenkmek Yuvarlak bir cismin hareket etmesi
1132 - tepe atlamak Suya balıklama atlamak
1133 - tepiz Çatal iğne
1134 - tepsermek Çamur toprağın yüzeyinin kurumaya başlamış olması
1135 - termeğe Deride daire şeklinde oluşan bir çeşit alerjik hastalık
1136 - terterleme Tuzlanmış koruk üzüm
1137 - tezzek Sert kaya parçalarına benzeyen toprak
1138 - tıfıl Henüz çok genç
1139 - tığniyet Düşünce
1140 - tıkız Henüz tava gelmemiş çamursu toprak
1141 - tıknaç Şişmanca, tıknaz
1142 - tılmık Dağınık, dolaşık, güzel görünmeyen kadın saçı
1143 - tıngır Kel
1144 - tınsırık Aksırık
1145 - tıpıştı Tıp tıp diye çıkan hafif ses
1146 - tırlık Bir çeşit dokuma ipliği
1147 - tırrıt tırrıt Koyun sürüsü sulanırken ve sürünün kendisini takip etmesi için çoban tarafından söylenir
1148 - tısılamak Yorgunluktan nefes nefese kalmak
1149 - tike Küçük parça, lokma
1150 - tin Dokunarak ya da örülerek yapılmış örtü ya da giysinin ipliği, çözgü ipinin tek adeti
1151 - tingede düşmek Birden irkilmek
1152 - tingildemek Titreyerek zıplayarak sallanmak
1153 - tohum Dokuma işinde koyu kırmızı ip rengi
1154 - tokat Bakır yoğurt kabı
1155 - toklu Bir yaşında erkek koyun
1156 - tokmakan Semiz otu, soğukluk otu
1157 - tokuç Çamaşırı döverek yıkamaya yarayan ağaçtan yapılmış alet
1158 - tombuluş Ense kökü, omuz üstü
1159 - tongavıt(tongavat) Düğünlerde oğlan evinden kız evine gönderilen hediye
1160 - topaç Yufka ekmeğin gevrek kırıntıları ile bir miktar peyniri su ile nemlendirip ovalayarak çiğköfte büyüklüğünde sıkılıp yenen yiyecek
1161 - topalak Yoğrulmuş bulgurdan küçük bezeler halinde çorba
1162 - toprakbastı Yabancı köyden oğlan tarafının kızın köyüne girerken verdiği hediye
1163 - topuklamak Tabana kuvvet kaçmak
1164 - topuz etmek Devam etmekte olan bir işin ilerlemesine engel olmak, çıkmaza sokmak, bağlamak
1165 - tort 1-Köpeğin boynuna diğer köpeklerin boğmaması için takılan dikenli demir, 2-Peynir yapılırken ekşi çökeltiden yapılan peynir
1166 - tosbağa-tosgaba Kaplumbağa
1167 - toslak İri yapılı erkek çocuk
1168 - tosmarmak Küsüp surat asmak
1169 - tosurdamak Anlaşılamayacak şekilde kendi kendine çekişmek, kötü şeyler söylemek
1170 - töm töm 1-Zayıflıktan boynu incelmiş, boynunu sallayarak yürüyen
1171 - tömbezlek Takla
1172 - tös Ense
1173 - töstü Köstebek
1174 - tuluk Koyun keçi gibi hayvanları yüzerken derisini tulum şeklinde çıkarmak, bu şekilde çıkarılmış deriye basılan peynir, yayık derisi
1175 - tumanmak Yüz üstü kapanmak
1176 - tummak Kapatmak
1177 - tutalık Sara
1178 - tutamak Sıcak tencere tabak gibi malzemeleri tutmaya yarayan mutfak gereci
1179 - tutmaç Bir çeşit hamurlu ve kıkırtlı Türklere özgü yemek, erişte
1180 - tutuz etmek Emrivaki ile kalmaya zorlamak
1181 - tülber Saçı başı dağınık dolaşık bakımsız kadın
1182 - tülbür Dolaşık kadın saçı
1183 - tünlümek Zıplamak
1184 - türeme Boyu bir metreyi geçebilen ve sulak yerlerde yetişen ot
1185 - ufra Hamur açarken hamurun yapışkanlığını önlemek için serpilen un
1186 - uğunmak Acı ile kendinden geçmek soluğu tıkanıp ağlayamaz hale gelmek
1187 - uluk 1-Rutubetten çürümüş 2-Pasaklı kadın
1188 - urup Çeyrek, rubu(arapçadan geçmiştir)
1189 - usturuplu Ahlaklı, terbiyeli, düzgün kullanılan söz
1190 - utaşmak Yetişmek, ulaşmak
1191 - utyeri Edep bölgesi
1192 - uyh Şaşma sözü
1193 - uynaşmak Karşılıklı bir karara varabilmek, anlaşmak, uyuşmak, uzlaşı
1194 - üç buçuk atmak Çok korkmak
1195 - üçgül Yonca
1196 - üçüncü Pamuğun üçüncü defe toplanması
1197 - üğütmek 1-Ne var ne yok hepsini yemek, 2-Bol bol yalan söylemek
1198 - ülübü Taze fasulye
1199 - ürek Çabuk ilerleyen iş, akıcı
1200 - üstü olmak Kadınların adet görmesi
1201 - üştemenek Olur olmaz her işe "ben bilirim, ben daha iyi yaparım."diyerek öne çıkmaya çalışan
1202 - ütme 1-Henüz kurumamış buğdayı başakla beraber kebap yapma, 2-Kumarda kazanma, 3-Saç , tüy yakma
1203 - üvendire Öküz inek gibi hayvanları yürütmek için kullanılan ucu demirli sopa, labıt
1204 - üzerli Yüklü, hamile
1205 - üzülmek Kumaş ya da ipin güçlü bir şekilde her iki ucundan çekilmesi sonucu oluşan incelme, kopma
1206 - varan gelen Istarın aşağı yukarı hareket eden kısmı
1207 - varıvermek Sarkıntılık etmek, tecavüze kalkışmak
1208 - verdirivermek 1-Yağmurun bir a bastırması 2-Girilmesi doğru olmayan bir yere aniden girivermek
1209 - verevine Yanlamasına, enine
1210 - verinmek Var gücü ile çabalamak
1211 - vesayit Taşıt
1212 - vızzıklamak Çocuğun kulak tırmalayıcı ağlama sesi
1213 - vızzo Boş, aylak, bir işe yaramayan
1214 - yağır 1-Yağlı gibi görünen kir 2-Sürtünmeden oluşan yara, tahriş
1215 - yağlı ballı olmak İki kişinin samimi olması
1216 - yağlı böcek Uğur böceği
1217 - yağlık Havlu, peşkir
1218 - yaka Kadın göğsü
1219 - yakılamak Yaralı bölgeyi mikrop kapmaması için dağlamak
1220 - yakım yakmak Başkası adına mani şiir söylemek
1221 - yakmak Anası ölmüş yavruyu bir başka anaya alıştırmak
1222 - yal Köpek yiyeceği
1223 - yal yağsı Tembel, miskin, avantacı
1224 - yalak Toprakta açılan çukur
1225 - yalama 1-Aşınmış vida, 2-Yüzsüzlük eden
1226 - yamdınmak Ağzında yiyecek yada içecek bir şey olmadığı halde yutkunmak
1227 - yamışmak Yamulmak
1228 - yangılı Birine aşık olan
1229 - yanğra Çok konuşan, konuşmayı seven, çok konuştuğu için sır tutamayan
1230 - yanıkmak Dert yanmak, şikayetlenmek
1231 - yanış Motif, nakış
1232 - yannık Yayık
1233 - yanpiri Eğri
1234 - yansılamak Birisinin söylediklerini tekrarlayarak alay etmek
1235 - yapağı İp yapımında kullanılan koyun yünü
1236 - yapbasan Düz taban, yere düzgün basamayan
1237 - yapık Toros dağlarının yüksek yaylalarında yetişen, yavşan otuna benzer, yeşil çay olarak faydalı bir bitki
1238 - yapışmak Tutunmak
1239 - yas yeri Ölünün çıktığı ev, baş sağlığına gidilen yer
1240 - yasılmak Hafif eğilmek, gard almak
1241 - yastık İnce uzun tarlanın başlıklarındaki, çift sürülürken dönülebilecek bölüm
1242 - yaşı benzemesin Benzetmek gibi olmasın
1243 - yaşı kesilesice Ölesice
1244 - yaykamak Su ile çalkayarak yıkamak
1245 - yaylaya çekmek Sümüğünü çekmek
1246 - yazı Ova, arazi
1247 - yazmak Sergiyi açarak yere sermek, yaymak
1248 - yazmış Yavrulamamış keçi
1249 - yekinmek Yerinden kımıldamak
1250 - yektirmek Topallamak
1251 - yeldirge Bebeklerde isilik şeklinde oluşan cilt hastalığı
1252 - yelfe Çok hafif
1253 - yelpirti Hafif esinti
1254 - yemeni Hafif, plastik bayan ayakkabısı
1255 - yencelmek Çok içten ağlama sonunda hıçkırıp ağlayamamak
1256 - yeşillenmek Aşk ile yaklaşmaya çalışmak
1257 - yetme Olgunlaşma
1258 - yeyni Hafif
1259 - yeyniceklik Basitlik, sululuk
1260 - yılfırt Bir doğru ya da düzlem üzerine bire bir örtüşmeyen doğru, çarpık
1261 - yiribik ölüsü gibi Çok kötü kokan
1262 - yirik Yarık, kesik, yırtık
1263 - yorak İşlenmiş hayvan derisi
1264 - yoraz Aksi, ters
1265 - yosmak Bir sebebe bağlamak, bir duruma işaret saymak, yormak
1266 - yovanta Başıboş, işsiz, aylak
1267 - yoymak Ziyan etmek, işe yaramaz hale getirmek, heba etmek, boşa gitmek
1268 - yoymala yozuk Yoyulmuş, yozlaşmış
1269 - yoz deve Kırma, safkan olmayan
1270 - yozlamak Çoğun içinden iyisini, kalitelisini, işe yarar olanını seçip almak
1271 - yönet Düzgün, onat
1272 - yönevi Sıcakkanlı olamayan, insanlarla iyi ilişkiler kuramayan
1273 - yörük 1-Hızlı yürüyen Türk, 2-Hayvancılıkla geçinen, gelenek-göreneklerine, vatanına ve bayrağına, Türk diline ve Türk töresine sahip çıkan, Toroslarda göçebe yaşayan Türk oymakları
1274 - yöş karardı Akşam oldu hava karardı, karanlık oldu
1275 - yuka Sığ, ince
1276 - yuka ekmek Yufka ekmek
1277 - yumalamak Yemeği hızlıca bitirmek
1278 - yumulmaç Saklambaç
1279 - yumulmak Kendini işe vermek, işe koyulmak
1280 - yumurmak Yoğurarak yumru hale getirmek
1281 - yumuş Buyurulan iş
1282 - yunak Çamaşır
1283 - yunaklık Çamaşır yıkanan yer
1284 - yunmak Yıkanmak
1285 - yurt Yayla zamanı yörük obalarının konduğu yer
1286 - yuu Hey Anlamında kullanılır
1287 - yuvak Toprak damları düzeltmek için kullanılan taş silindir
1288 - yüğrük Ciltte genellikle yüzde oluşan kırmızı renkteki şişlik
1289 - yüğrük ocağı Yüğrük hastalığını hasta bölgeye tükürmek sureti ile tedavi eden oba
1290 - yüğürmek Koç, teke ya da tosunun dişilerini çiftleşerek döllemesi
1291 - yüklük Yatak, yorgan, yastık konulan yüksekçe yer
1292 - yülümek Bilemek, keskinleştirmek
1293 - yüreği geçmek Hafif uyuklamak
1294 - yüreği tutmak Henüz uyumak
1295 - yüznumara Tuvalet , hela
1296 - yüzün guyu Yüzü koyun, birisinin ileri doğru gittiğini anlatmak için de kullanılır
1297 - zağar 1-Zahir, herhalde, 2-Zayıf köpek, 3-Sahipsiz ve bakımsız köpek gibi zayıflamış
1298 - zeh Bir cismin keskin kenarı
1299 - zekeret Hastanın koma hali
1300 - zelloca Karşılıklı şapkaları ters giyilmiş üstleri başları dağınık, felçli gibi hareketler yaparak birbirlerinin şapkalarını düşürmeye çalışan iki kişinin düğünlerde oynadığı oyun
1301 - zığarmak Sert çıkmak, diklenmek
1302 - zıkırtı Serzeniş
1303 - zılındırmak Asmak, idam etmek
1304 - zılıngaç Salıngaç
1305 - zılınmak Asılıp sallanmak
1306 - zıpcık Yaprakları ve dalları kopmuş sadece gövdesi kalmış bitki
1307 - zıyınmak Kayarak inmek
1308 - zıypancak Kaygan
1309 - zıypmak Kaymak
1310 - zibil 1-Hayvan gübresi 2-Çokluk anlatır
1311 - ziftimek Taneyi koçan el ile ayırmak
1312 - zirgilli Yerinde duramayan, çok hareket eden hareketliliği rahatsızlık veren kişiler için söylenir.(gürcü dilinde diş eti)
1313 - zirzop Saygısız, işe yaramaz, serkeş
1314 - ziv ziv gezmek Aylak aylak dolaşmak
1315 - zobu Güçlü kuvvetli
1316 - zom Ağır balyoz
1317 - zombidi Oyuncuların isimlerinin yazıldığı kağıtlarla oynanan çocuk oyunu
1318 - zottiri İşe yaramaz, serkeş
1319 - zöber Deve gibi uzun boylu
1320 - zöğelmek Dikilip durmak
1321 - zumara Cehennemin en dibi